En alt kısımda 2 seçenek bulunmakta. Kaydet "SaveMe" hızlı kaydet seçeneği dışında ayarlamalardan sonra basmanız gereken tuş. Sağ kısımdaki kitap şekline tıklarsanız, yukarıdaki gibi ayarlar geliyor. Burdan kişi ve arkaplan seçebiliyorsunuz.
30 Kasım 2008 Pazar
FakeCaller ile Yalancı Çağrılar
FakeCaller uygulaması ile telefonunuza sanki çağrı gelmiş gibi çalmasını sağlayabilirsiniz. Bu özellik ile isterseniz arkdaşlarınıza şaka yapabilir ya da çok sıkıldığınız bir ortamdan kurtulmak için kullanabilirsiniz. Uygulamamız ile istediğiniz süre sonra ya da istediğiniz saatte telefonunuzun çalmasını sağlayabilirsiniz. Şimdi uygulamamızı anlatmaya başlayalım.
İlk sayfamız açıldığında karşımıza tüm ayarlar ile ilgili ekran geliyor. Burada üstte telefon çalmadan arka planda durmasını istediğiniz resim (Background), aramasını istediğiniz arkadaşınızın bilgisi var. Hemen altında hızlı kaydetme bölümü (Quick Save) bölümü mevcut. Buradaki zamanlardan birine tıklayınca anında uygulamamız sahte arka plan görüntüsüne bürünüyor ve 10,20,30 sn seçeneklerinden seçmiş olduğunuz zamana göre beklemeye geçiyor. Bunun dışında seçenekler arasında bekleme süresi(Delay) ve tam istediğiniz zamanda çalmayı sağlayan (time) seçenekleri var.
En alt kısımda 2 seçenek bulunmakta. Kaydet "SaveMe" hızlı kaydet seçeneği dışında ayarlamalardan sonra basmanız gereken tuş. Sağ kısımdaki kitap şekline tıklarsanız, yukarıdaki gibi ayarlar geliyor. Burdan kişi ve arkaplan seçebiliyorsunuz.
Son olarak zamanı geldiğinde ve telefonunuz çaldığında yukarıdaki gibi ekranlar geliyor. Ve gerçekten telefonu açabiliyorsunuz. Vazgeçmek isterseniz soldaki ekrana 2 kere tıklamanız yeterli.
Appstore'dan 0.99$'a indirebileceğiniz uygulamayı bulmak için "fakecaller" kelimesini aratmanız yeterli.
Posted by Cem Tonguç at 15:37 0 comments
Labels: App Store, Uygulamalar
TapDefense
Geçtiğimiz haftalarda, AppStore'daki en popüler Kule Savunma (Tower Defence) oyunu olan Fieldrunners'ı tanıtmıştık. Bu sefer de geçenlerde AppStore'da denk geldiğim klasik ama çok başarılı bir savunma oyunu olan TapDefense'ten bahsetmeye çalışacağım. Bu tip oyunların fanatikleri için aslında çok fazla tanıtıma ihtiyaç yok, oyunun ismini vermemiz yeterli :) ama yine de birkaç ekran görüntüsü ile oyundan bashetmek istiyorum.
TapDefense'i App Store'dan ücretsiz olarak indirip ilk çalıştırdığımızda bizden lokasyon bilgimizi kullanmak için izin istiyor. Normalde lokasyon bilgisi oyun akışında hiç kullanılmıyor. Oyun un iTunes açıklamasında yazdığına göre TapDefense'in dünyada nerelerde oynandığını görmek için bu bilgiyi istiyorlarmış ve yakında açılacak olan (şu an yenileniyor) web sitelerindeki bir dünya haritasında o an kimlerin oynadığını göstereceklermiş. Dolayısıyla izin vermeyebilirsiniz.
Oyunun ana menüsü diğer oyunlardaki gibi basit ve navigasyonu kolay. "New Game" seçeneğinden sonra bir zorluk derecesi seçerek oyuna başlayabiliyoruz. Her zorluk derecesinde karşımıza farklı bir harita çıkıyor. Ayrıca oyunu yarıda kesip tekrar başlattığımızda bizi uyararak kaldığımız yerden devam etmek (Resume Game) isteyip istemediğimiz soruyor.
Oyun içindeyken de en altta 4 adet menü seçeneği çıkıyor. "Build" seçeneği ile savunma kulelerini seçip haritaya yerleştirebiliyoruz. Bir kuleyi harita üzerinde yerleştirdikten sonra sağ alt köşede çıkan "Finalize" seçeneği ile yerini sabitliyoruz.
Oyun içindeyken de en altta 4 adet menü seçeneği çıkıyor. "Build" seçeneği ile savunma kulelerini seçip haritaya yerleştirebiliyoruz. Bir kuleyi harita üzerinde yerleştirdikten sonra sağ alt köşede çıkan "Finalize" seçeneği ile yerini sabitliyoruz.
Oyunun başında tum kuleler aktif olmuyor. Daha yetenekli kuleler için "Research" seçeneğini kullanarak yeni kuleleri araştırmamız gerekiyor. Bu araştırmalar için de orijinal ismi "halo" olan ışık halkalarından toplamak gerekiyor. Bu halkaları 7-8 level'de bir belli yaratıkları öldürünce çıkıyor. Bir de her seviye (level) sonunda o an elimizde bulunan altınımızın belli bir yüzdesi (interest rate) kadar daha altın kazanıyoruz. Dolayısıyla ileriki seviyelerde upgrade'ler için daha fazla altın biriktirdiğimizden interest rate'in seviyesinin arttırılması faydalı oluyor.
TapDefense'de, Fieldrunners'ta olduğu gibi çok şaşalı görsel ve ses efektleri yok ama kule çeşiti ve upgrade seviyeleri daha fazla. Ayrıca AppStore'dan ücretsiz olarak indirilebiliyor. Klasik "Tower Defense" oyunlarını sevenlere kesinlikle tavsiye ediyorum.
Posted by Mustafa Tan at 11:50 0 comments
Labels: App Store, Oyunlar, Uygulamalar
27 Kasım 2008 Perşembe
Batak Çok Yakında App Store'da
GÜNCELLEME (03/12/2008) : Batak App Store'da ki yerini aldı. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Yaşları benim gibi 30'un üzerinde olanlar lise ve üniversite yıllarında oynadığımız Batak isimli kağıt oyununu hatırlayacaklardır. Her ne kadar üniversiteye yıllarında King'e terfi edip Batak oynamayı bıraktıysam da, King kadar uzun sürmemesi nedeniyle epey zevk aldığım bir oyun olmuştur Batak.
Yaşları benim gibi 30'un üzerinde olanlar lise ve üniversite yıllarında oynadığımız Batak isimli kağıt oyununu hatırlayacaklardır. Her ne kadar üniversiteye yıllarında King'e terfi edip Batak oynamayı bıraktıysam da, King kadar uzun sürmemesi nedeniyle epey zevk aldığım bir oyun olmuştur Batak.
İşte Batak oyununun iPhone versiyonu şu an Adikus.com tarafından geliştirilmekte ve çok yakında da App Store'da yerini alacak. www.iphoneturkey.biz olarak resmen yayınlanmadan evvel Batak'ı test etme imkanı bulduk. Şahsen de Okey'den çok daha fazla zevk aldığımı belirtmeliyim. Resmen çıktığında daha detaylı bir inceleme yazısı yazacağız. Şimdilik sadece iki adet ekran görüntüsü paylaşıyoruz.
Unutanlar için Adikus.com'un daha evvel tanıttığımız Okey oyununu da geliştirdiğini hatırlatmakta fayda var.
Unutanlar için Adikus.com'un daha evvel tanıttığımız Okey oyununu da geliştirdiğini hatırlatmakta fayda var.
Posted by Mustafa Tan at 21:45 5 comments
Labels: Haberler
26 Kasım 2008 Çarşamba
Anket Sonuçları
"App Store uygulamaları için ayda yaklaşık kaç dolar harcıyorsunuz?" başlıklı anketimizi de sonuçlandırdık.
Ankete katılan 507 kişinin %67'si, App Store uygulamalarına hiç para harcamadığını belirtmiş. Açıkçası Kredi Kartsız Apple ID Oluşturma başlıklı yazımızın en çok ziyaret edilen sayfaların başında olmasından, bu seçeneğin birinci çıkmasını bekliyorduk. Fakat bu kadar da yüksek olacağını hiç tahmin etmiyorduk. Gerçi bu oran içerisinde internet üzerinden kredi kartıyla alışverişe güven duymayan, kredi kartı olmayan ya da kredi kartı internete açık olmayan gibi kullanıcılar da mevcut. Dolayısıyla bu kullanıcılar için "Hiç bir zaman uygulamaya para vermezler" demek pek doğru olmaz.
Ankete katılan 507 kişinin %67'si, App Store uygulamalarına hiç para harcamadığını belirtmiş. Açıkçası Kredi Kartsız Apple ID Oluşturma başlıklı yazımızın en çok ziyaret edilen sayfaların başında olmasından, bu seçeneğin birinci çıkmasını bekliyorduk. Fakat bu kadar da yüksek olacağını hiç tahmin etmiyorduk. Gerçi bu oran içerisinde internet üzerinden kredi kartıyla alışverişe güven duymayan, kredi kartı olmayan ya da kredi kartı internete açık olmayan gibi kullanıcılar da mevcut. Dolayısıyla bu kullanıcılar için "Hiç bir zaman uygulamaya para vermezler" demek pek doğru olmaz.
Tabii bir bir de bu kullanıcılar için jailbreak'li iPhone'larda paralı uygulamaların crack'lenerek ücretsiz kullanılabilir hale gelmesinin dayanılmaz hafifliği faktörünü de unutmamak gerekiyor.
Bu anket sonuçlarını Türkiye'deki tüm iPhone kullanıcılarına genelleyebilirmiyiz bilemiyorum. Ama ben şu an sayıları yavaş yavaş artmakta olan,türkçe içerikli uygulama geliştiricilerinin yerinde olsam, geliştirdiğim uygulamaların satışından ziyade, reklam gibi alternatif gelir modelleri üzerinden para kazanmayı düşünürdüm. En azından ülkemizdeki toplam iPhone kullanıcısı sayısı beşyüzbinleri buluncaya kadar.
İşte ankete katılanların verdiği cevaplar:
Yanıtlar | Oylar | % | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
0$. Sadece ücretsiz uygulamaları yüklüyorum. | 339 | 67% | |||||||
0 ila 10$ arası | 81 | 16% | |||||||
10 ila 20$ arası | 46 | 9% | |||||||
50$ ve üzeri | 21 | 4% | |||||||
20$ ila 50$ arası | 20 | 4% | |||||||
507 |
Yeni anketimiz ise iPhone tecrübesi ile ilgili. Açıkçası ne kadar zamandır iPhone kullandığınızı merak ediyoruz. Sitemizin sağ üst köşesindeki mini anketimize katılarak kaç aydır iPhone kullandığınızı paylaşırsanız seviniriz :)
Posted by Mustafa Tan at 23:45 1 comments
Labels: Anketler
23 Kasım 2008 Pazar
Ace Tennis Online
Hayatımda hiç tenis oynamadım ama çocukluk yıllarıma damgasını vuran TRT sayesinde, o zamanın seri başları olan Boris Becker, Monica Seles, vs. gibi sporcuları izleye izleye tenisi çok sevdim. Bu aralarda da denk geldikçe Federer'i izler oldum. Geçen hafta da App Store'da Ace Tennis Online'a denk gelince hemen indirmeden edemedim.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki geliştiricileri müthiş bir uygulama yapmış. Açıkçası 0.99$'lık fiyatını göre bu kadar gerçekçi ve zevkli bir uygulama beklemiyordum. Ace Tennis Online, adından da anlışılacağı üzere aslında internet üzerinden diğer rakiplerle oynayabilmemiz için geliştirilmiş. App Store'da binlerce oyun olmasına rağmen internet üzerinden multiplayer desteği olan oyun sayısının azlığı göz önünden bulundurulunca, Ace Tennis Online'ın değeri daha iyi anlaşılıyor.
Uygulamayı ilk çalıştırdığımızda öncelikle ana menüden "Profile/Options" 'ı seçerek bazı temel ayarlarımızı yapıyoruz. Öncelikle "Info" sekmesinde kendimize bir isim (Nick) belirliyoruz. Ülke olarak Türkiye çıkmadığı için Country ayarını değiştirmemize gerek olmuyor.
"Options" sekmesinde ise sesle ilgi ayarları, "Controls" sekmesinde de oyun kontrolleri ile ilgili ayarları yapıyoruz.
Ana menüdeki "Play vs. Computer" seçeneğini kullanarak bilgisayara karşı da oynayabiliyoruz. İnternet üzerinden başkalarıyla oynamadan evvel bu menüden pratik yapılmasını şiddetle öneriyorum. :) Özellikle oyunun püf noktalarını ve temel kontrollerini öğrenmek için de bu menüdeki "Tutorial" çok faydalı oluyor.
Oyunun kontrolleri aslında çok kolay. Ekrana dokunarak oyuncumuzun gideceği yeri, cihazı sağa, sola yatırarak topun gideceği yeri belirliyoruz. Aşırma bir vuruş yapmak istersek de cihazımızı geriye doğru, kesme atmak için de ileriye doğru yatıyoruz. Bu kontrollerin oyunda aktif olmasını istemiyorsak da Options -> Controls menüsünden "Disable tilt controls" seçeneğini aktif hale getiriyoruz.
Bilgisayara karşı bir süre oynadıktan sonra kontrollere kolayca alışılıyor. Zaten oyunun atmosferi çok gerçekçi olduğundan, zevkle oyuna kaptırıyor insan kendini. Özellikle hakemlerin hata yaptığımızda veya top dışarı çıktığında bağrışmaları çok gerçekçi bir hava veriyor.
Oyunu internet üzerinden oynamak için de ana menüdeki "Play Multiplayer" seçeneğine tıklıyoruz ve ardından gelen ekrandaki seçenekleri kullanarak hangi tipteki oyuncular ile oynayacağımıza karar veriyoruz. Ben benzer puandaki oyuncularla oynayabilmek için genelde "Similiar game score" seçeneğini işaretliyorum. Ülke listesinde Türkiye olmadığı için "Same country" seçeneği bizim için pek bir anlam ifade etmiyor. Bu ekranda işimiz bitince sağ üst köşedeki "Continue" seçeneğine tıklıyoruz.
Ardından gelen "Multiplayer" ekranında da hızlıca oyun oynayabilmek için "Automatic Match-Making" seçeneğine tıklıyoruz ve sistem bize otomatik olarak bir rakip ayarlıyor. Rakip bulunduğunda dikkat etmemiz gereken en önemli şey rakibimizin ve bizim ping değerlerimiz. İki rakip arasındaki ping değerinin çok fazla olması veya bir oyuncunun ping değerinin 500'ün üzerinde olması durumunda internet üzerinden oyun oynamak hiç zevkli olmuyor. Çünkü lag diye tabir edilen takılmalar oluyor.
Dolayısıyla ben genelde bağlantı (connection) normal veya hızlı (fast) olduğunda "Ready To Play" seçeneğine tıklıyorum. Bazen de başkalarından bize maç daveti geliyor ve kabul etmek için popup ekranında "Join"seçeneğine tıklamak gerekiyor.
Ben bu aralar yukarıdaki ekran görüntüsünde olduğu gibi sitemizi yurt dışında başarıyla temsil etmeye çalışıyorum. Fakat millet acayip usta olduğu için genelde yeniliyorum. :) Deli gibi "Ace" atanından, süper kesme vuruş yapanlarına kadar epey usta oyuncuya denk geldiğimi söylemeliyim.
Merak edenler için ben genelde Wi-Fi üzerinden oynuyorum ve düşük pingli rakip bulduktan sonra lag sıkıntısı pek olmuyor. EDGE üzerinden de oynamayı başardım, lakin ping'im 500 civarında gezdiği için çok sağlıklı bir oyun olmadı açıkçası.
Eğer tenisi ve iPhone'da oyun oynamayı seviyorsanız bu Ace Tennis Online'ı mutlaka deneyin derim. Oynaması ve öğrenmesi kolay olduğu kadar bireysel yetenekleri ön plana çıkartacak kadar detaylı kontrolleri olan bir oyun Ace Tennis Online.
Ben bu aralar yukarıdaki ekran görüntüsünde olduğu gibi sitemizi yurt dışında başarıyla temsil etmeye çalışıyorum. Fakat millet acayip usta olduğu için genelde yeniliyorum. :) Deli gibi "Ace" atanından, süper kesme vuruş yapanlarına kadar epey usta oyuncuya denk geldiğimi söylemeliyim.
Merak edenler için ben genelde Wi-Fi üzerinden oynuyorum ve düşük pingli rakip bulduktan sonra lag sıkıntısı pek olmuyor. EDGE üzerinden de oynamayı başardım, lakin ping'im 500 civarında gezdiği için çok sağlıklı bir oyun olmadı açıkçası.
Eğer tenisi ve iPhone'da oyun oynamayı seviyorsanız bu Ace Tennis Online'ı mutlaka deneyin derim. Oynaması ve öğrenmesi kolay olduğu kadar bireysel yetenekleri ön plana çıkartacak kadar detaylı kontrolleri olan bir oyun Ace Tennis Online.
Posted by Mustafa Tan at 01:50 0 comments
Labels: App Store, Oyunlar, Uygulamalar
21 Kasım 2008 Cuma
iPhone 2.2 İncelemesi
Uzun zamandır beklediğimiz, içinde Apple tarafından hazırlanmış Türkçe Dil Paketi de bulunan 2.2 versiyonu nihayet bu sabah yayınlandı. 2.2 versiyonunda bir çok yenilik ve değişiklik bulunmasına rağmen bence bizi en çok ilgilendiren birkaç çarpıcı yeniliği ekran görüntüleri ile paylaşmak istedik.
Tabii ki öncelikle Türkçe Dil Desteğinden bahsetmemiz lazım. Bunun için cihazımızı update ettikten sonra ilk olarak Settings -> General -> International -> Language menüsünden Türkçeyi seçmemiz gerekiyor. Ardından cihazımız tüm menüleriyle Türkçe oluyor.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki App Store'dan indirdiğimiz uygulamaların menüleri değil, iPhone'un cihazı ilk satın aldığınızda orijinal kurulu halde bulunan yazılım parçalarının ara yüzleri türkçeleştirilmiş durumda.
Uzun zamandır beklediğimiz ve türkçe dilini desteklemediği için yazı yazarken acayip canımızı sıkan otomatik düzeltme (Auto-Correction) seçeneğini 2.2 versiyonu ile birlikte kapatılabilir hale geldi. Bunun için Ayarlar -> Genel -> Klavye menüsünden Otomatik Düzeltme seçeneğinin "O" (OFF) konumuna getirilmesi gerekiyor.
2.2 sürümünde Google Map (Harita) uygulamasında da büyük yenilikler var lakin "Street View" gibi önemli yenilikler sadece Amerika'da çalıştığı için bize pek bir faydası dokunmuyor. Fakat Harita'daki bir konumun artık mail ile paylaşılabilir olması özelliğinin bizim için de çok faydalı olacağını düşünüyorum. Artık iPhone sahibi iki arkadaşın buluşmak için hep herkesin bildiği bir noktayı seçmesine gerek kalmayacak :)
StreetView'ın da nasıl göründüğünü merak edenler için NewYork'ta iki adres arasında yol tarifi ile birlikte ekran görüntülerini aşağıda paylaştım. Yol tarifi hem yayalar, hem özel araçlar hem de toplu ulaşım için mevcut Amerika'da.
Aşağıdaki ekranda iken yol üzerinde çıkan "->" şekline tıklayarak ilerleyebiliyoruz.
App Store'dan yüklediğimiz bir uygulamayı ana ekrandan silmek istediğimizde ise aşağıdaki ekran görüntüsünde olduğu gibi uygulama hakkında bir değerlendirme (rating) yapmamız isteniyor artık. Sanırım bu geribildirimler daha sonra App Store'da yayınlacak. Safari'yi açtığımızda da artık adres çubuğunun hemen sağında Google Search alanı yer almakta. Bu yenilik sayesinde hızlıca arama yapmak mümkün.
Bir diğer güzelllik de SpringBoard'daki herhangi bir sayfada iken "Home" tuşuna bastığımızda artık direk ilk sayfaya geçiş yapılıyor. Özellikle çok fazla sayıda uygulama yükleyip SpringBoard'u 5-6 sayfadan oluşanlar için çok güzel bir özellik olmuş.
Bunların haricinde de 2.2 versiyonu ile birlikte Safari, Mail ve Telefon uygulamasında bir çok performans iyileştirilmesi yapılmış.
Bir de Türkçe dil aktifken YouTube uygulamasını açtığımızda aşağıdaki ekran görüntüsünde olduğu gibi karşımıza "YouTube geçerli değil" mesajı çıkıyor fakat mevcut videoları gösteriyor. Tek sorun video aratamıyoruz. İşin ilginç yanı ise menü dilini tekrar İngilizce yapınca bu mesaj çıkmıyor ve YouTube sorunsuz çalışıyor.
GÜNCELLEME (28/11/2008) : Apple sorunu düzeltmiş görünüyor. Artık türkçeyken de YouTube sorunsuz çalışıyor.
ÖNEMLİ : Bu arada Türkiye'den (Turkcell, Vodafone, Teknosa, vs.) orijinal iPhone 3G alanlar 2.2 sürümüne, iTunes ile "Update" seçeneğini kullanarak sorunsuzca ve kolayca geçiş yapabilirler. Update işleminden sonra cihaz sıfırlanmadığı için hiç bir ekstra iş çıkmıyor.
iTunes üzerinden 2.2 versiyonuna geçiş için öncelikle Check For Update seçeneğine,
ardından çıkacak ekranda da "Download and Install" seçeneğine tıklamak gerekiyor.
Yurtdışından iPhone 2G getirtenlerin de aşağıdaki Unlock ve Jailbreak Rehberini takip etmeleri gerekiyor.
http://www.iphonedo.com/iphone-2g-unlockjailbreak-quickpwn-windows
Yurtdışından iPhone 3G getirtenler ise aşağıdaki Jailbreak Rehberini izlemeliler:
http://www.iphonedo.com/iphone-3g-jailbreak-quickpwn-windows
Posted by Mustafa Tan at 12:30 155 comments
Labels: İncelemeler, iPhone 2.2
20 Kasım 2008 Perşembe
zynga ile Live Poker
Online olarak uzun zamandır hizmet veren zynga'nın iphone uyugulaması "Live Poker" artık Appstore'dan ücretsiz olarak indirilebilir. Uygulama ile oyun oynamak için gerçek para kullanmanıza gerek yok ama çipleriniz bittikten sonra tekrar almak için para vermeniz gerekebiliyor. Uygulamamızı asıl tanıtılmaya değer kılan ise server üzerinden dünyanın heryerinden insanlarla poker oynayabiliyorsunuz. Uygulama ilk açıldığında sizden bir isim ve email adresi soracak. Bunları gerçek bilgiler ile doldurmanıza gerek yok. Uygulamayı her açtığınızda şifre kullanmadan kullanabiliyorsunuz. Uygulamamız çok kapsamlı ve detaylı şimdi ana sayfa üzerinden kısaca anlatmaya başlayalım.
Ana sayfada solda ve sağ alt köşede bazı linkler göreceksiniz. Bunlardan ilki "Play Now", isminden de anlaşılacağı gibi hemen oyuna başlamanızı sağlıyor. İlk oyuna girenlere sanal olarak 4000$ değerinde çip veriliyor. İlk oyunlarda hepsini kaybetseniz bile tekrar girdiğinizde yarısı kadar çip almaya devam ediyorsunuz. Uygulamaya bağlandığınız hergün için de 1000$ değerinde çip alıyorsunuz. Kalan paranızı sağ alt kısımda isminizin bulunduğu yerden görebilirsiniz. Buradaki rakamın çok gerçekçi olacağını sanmıyorum. Bu konuda bazı sorunlar olduğunu söyleyebilirim.
Diğer menu "Select Table" kısmında ise 5 ya da 9 kişilik masa seçeneklerinden birini seçebilirsiniz, ayrıca burada masadaki arttırım miktarını da belirleyebilirsiniz. Bu ne kadar büyük bir masada oynamak istediğinize göre miktarlar ile oynayabilirsiniz.
Büyük oynamak isteyenler için bir seçenek de gerçekten para ile sanal para satın almak. Bunun için "Get More Chips" seçeneğinden 9.99$ karşılığında 40.000 sanal çip alabilirsiniz.
"Play Poker Buddies" seçeneği ile arkadaş olarak eklediğiniz arkadaşlarınız ile aynı masada oynayabiliyorsunuz.
Şimdi geçelim sağ alt kısımdaki menülere. "Stats" altında o ana kadar oynadığınız, bir elde en fazla ne kadar kazandığınız ve şuana kadarki en yüksek elinizi görebilirsiniz.
"Options" kısmında oyun sırasında ses isteyip istemediğiniz, chat yapıp yapmak istemdiğiniz ve titreşim isteyip istemediğinizi seçebiliyorsunuz.
"Help" kısmında ise oyunun kurallarına ulaşabilirsiniz. 3 adet yardım menüsünde Kontroller(Controls), Görünüm(Interface) ve El Detaylarına(Hand Rankings). Detayları bilenler biliyordur sanırım. :)
Bilmeyenler için ise açıklamalar gayet yeterli.
Bilmeyenler için ise açıklamalar gayet yeterli.
Herhangi bir şekilde "Play" tuşuna basarsanız yukarıdaki ekran gelecek karşınıza. Buarada 3 seçenek ile oynayabilirsiniz.
Bir diğer özelliğimiz de facebook accuntunuz ile bağdaştırabiliyorsunuz. Bunun için sağ kısımdaki bilgilerinizin üzerine tıklamanız gerekiyor. Açılan sayfadan ise facebook sayfasına yönleniyorsunuz. Buradan facebook üzerinde bulunan zynga uygulamasında bulunan bilgilerinize ve çiplerinize ulaşabiliyorsunuz.
Oyunumuz ismi "Live Poker" Appstore'da Ücretiz olarak indirilebilir.
Posted by Cem Tonguç at 19:15 0 comments
Labels: App Store, Oyunlar, Uygulamalar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)