31 Ağustos 2008 Pazar

aSleep

Eğer her gece uykuya dalmak için bir sese veya müziğe ihtiyaç duyuyorsanız ve de o müziği siz uyuduktan sonra kapatacak biri yoksa, aşağıda tanıtmaya çalıştığımız aSleep isimli App Store uygulaması tam size göre.



aSleep basit kullanımı ve çok çeşitli ses efektleri sayesinde, bizi uyumak için koyun saymaktan kurtarıyor. Özellikle dalgaların kıyıya vuruş seslerini içeren "Beach" ses efekti ile şekerleme yapmak çok zevkli.

aSleep'i kullanmak için iki ayar yapmamız gerekiyor. Öncelikle "Select sound" seçeneğine tıklayarak hangi ses efekti ile kestireceğimizi seçiyoruz. Uygulama ile birlikte 50 adet yüksek kaliteli stereo ses efekti geliyor. Dolayısıyla öncelikle tüm sesleri en az bir kere dinleyip bize en rahatlatıcı gelen sesi baştan bir kere belirlemek faydalı oluyor. Ardından da "Timer" seçeneği ile uygulamanın ne kadar süre sonra kapanacağını ayarlıyoruz ve "Start timer" düğmesine tıklıyoruz ve ger sayım başlıyor.



Bu iki ayarı da yaptıktan sonra tek yapmamız gereken "Play" düğmesine tıklayıp gözlerimizi kapatmak. Bundan sonrasını zaten aSleep hallediyor ve geri sayım tamamlandığında sesini yavaşca kısarak kendini kapatıyor ardından da iPhone'u uyku moduna (Sleep mode) geçiriyor. Özellikle bu özellik çok güzel düşünülmüş yoksa cihazın zaten kısa olan pili kısa sürede tükenirdi.

aSleep , App Store'da 0.99$'a satılıyor. Uygulamanın tek olumsuz yanı yüksek kalitedeki ses dosyaları nedeniyle 172MB. oluşu. Bu yüzden kesinlikle EDGE üzerinden indirilmemesi gerekiyor :) Ben Wi-Fi üzerinden bile indirmedim. Önce iTunes üzerinden bilgisayarıma indirdim, ardından da iPhone'a sync ettim.

Bir de App Store'da, aSleep ile aynı işi gören, biraz daha gelişmik özelliklere sahip fakat aynı fiyata satılan Ambiance isimli bir uygulama daha var. Ambiance'ın aSleep'e göre en büyük avantajı, uygulamanın 91MB. oluşu. Dolayısıyla internet bağlantısı kısıtlı veya yavaş olanlar bu nedenle Ambiance'ı tercih edebilirler.

Koi Pond

Geçtiğimiz hafta yıllık izin nedeniyle tatilde olduğum için yazılara kısa bir süre ara vermek zorunda kaldım. Fakat sanırım tatil moduna girmenin de etkisiyle bu aralar hep dinlendiren, rahatlatan hatta uyutan iPhone uygulamalarını inceliyorum.

İncelediklerimden ilki, Koi Pond ismindeki harika görsel ve ses efektleri içeren bir App Store uygulaması. Koi Pond'u, özellikle kullaklığımız takılıyken ve bulunduğumuz ortamda fazla gürültü yokken çalıştırdığımızda kendimizi bir anda nehir kıyısında buluveriyoruz.



Koi Pond'un kullanımı oldukça basit. Uygulamayı ilk çalıştırdığımızda karşımıza, kuş bakışı içinde balıklar yüzen bir sanal akvaryum çıkıyor. Fakat bu akvaryum sessiz değil, sanki nehir kıyısındaymışız gibi kuş, kurbağa gibi doğal sesleri de içeriyor. Ayrıca ekrana tıkladığımızda sanki parmağımızın ucunu suya batırmışız gibi küçük dalgacıklar da oluşuyor.



Uygulamanın tek amacı bizim bulunduğumuz stresli ortamdan uzaklaştırmak. Bunun için yapmamız gereken ekranın sağ alt köşesindeki gözükmeyen "i" tuşuna basarak karşımıza çıkan ayarlar ekranından kendimize en uygun ortamı yaratmak. Ondan sonrasını zaten uygulama hallediyor.



iPhone'u sağa sola salladığımızda ise balıklara yem atmış oluyoruz ki, balıkların bu yemleri kapışması çok doğal gözüküyor. Bir de parmağımızı kaldırmadan ekran üzerinde uzun süre tuttuğumuzda oluşan hoş bir efekt mevcut.

Koi Pond, 0.99$ değerinde resmen sudan ucuz çok hoş bir App Store uygulaması. Ben yerinizde olsam 1 YTL'ye kıyıp bu uygumalayı mutlaka yüklerdim. Hiç olmadı, "Ne varmış iPhone'da bu kadar?" diye soran arkadaşlarınıza göstermek için kullanırsınız. :)

21 Ağustos 2008 Perşembe

Comic Touch

Bu aralar App Store'da, "Photography" kategorisi altında yer alan uygulamaları inceliyorum. Geçenlerde "Comic Touch" adında çok basit ama eğlenceli bir uygulamaya denk geldim ve birkaç günlük kullanımdan sonra hemen paylaşayım istedim.

Comic Touch sayesinde iPhone'da çektiğimiz resimleri birer karikatür haline getirebiliyoruz. Uygulamanın kullanımı da oldukça basit. Uygulamayı çalıştırdığımızda ilk olarak üst sol köşedeki düğmeye tıklıyoruz, ardından da karşımıza resmi nerden alacağımızı soran "Camera" ve "Photo Library" şeklinde iki seçenek çıkıyor. Eğer daha evvel çektiğimiz bir resmi kullanacaksak "Photo Library" seçeneğine tıklıyoruz.



Resmimizi seçtikten sonra üzerinde oynama yapmak için balon ve efekt olmak üzere iki seçeneğimiz bulunuyor. İlk olarak ekranın en altında yer alan metin balonlarından bir tanesini seçiyoruz. (Speech=Konuşma, Thought =Düşünce, Whisper=Fısıltı, Exclaim=Bağırma ve Caption=Başlık)



Balonlarımızı sürükle bırak mantığı ile resmin herhangi bir yerine konumlandırabiliyoruz. Yazı yazmak için de balona çift tıklıyoruz. Uygulama bize, yazı fontunun büyüklüğünü ayarlama imkanı da sunuyor.

Resim üzerinde herhangi bir bölgeye efekt vermek istersek de, yine üst menüdeki soldan ikinci seçeneğe tıklıyoruz. Karşımıza çıkan ekranın en altında, bir çok efekt seçeneğinin yer aldığı bir menü bulunuyor. İstediğimiz efekti seçtikten sonra parmağımızı resim üzerinde kaydırarak efekti tam olarak uygulamak istediğimiz bölgeyi ayarlıyoruz. Özellikle insan yüzleri çok komik şekillere girebiliyor :)



İstediğimiz efekti seçtikten sonra sağ üst köşedeki "Done" düğmesine tıklıyoruz. Bundan sonra da yapmamız gereken hazırladığımız resmi kaydetmek veya arkadaşlarımıza yollamak. Bunun için de yine üst menüden mektup zarfı şeklindeki düğmeye tıklıyoruz. Resmi Albüme kaydetmek için "Save Comic to Photos" seçeneğine, mail olarak yollamak için de "Email Comic" seçeneğine tıklıyoruz.

App Store'dan 4.99$'a satın alabileceğiniz Comic Touch uygulaması ile arkadaşlarınıza çok kısa sürede güzel şakalar hazırlayabilirsiniz. Bu linki kullanarak da Comic Touch ile hazırlanmış bir çok fotoğrafa göz atabilirsiniz.

18 Ağustos 2008 Pazartesi

Logitech mm50 Taşınabilir iPhone Müzik Sistemi

Uzun yıllardır kendime ait bir müzik setim yoktu. Genelde hep radyo dinlediğim için cep telefonları ile idare ediyordum bu zamana kadar. iPhone'da Last.fm'i keşfettikten sonra da müzik dinlemek ayrı bir zevk olmaya başlamıştı. Fakat ev içinde sürekli iPhone taşıyarak kulaklıkla dolaşmak çok pratik olmuyordu.

İşte bu yüzden geçenlerde kendime Caddebostan Apple Center'dan, Logitech mm50 model iPhone/iPod uyumlu, taşınabilir bir hoparlör seti aldım.



mm50 aslında iPod'lar için üretilmiş, fakat yuvası iPhone'a da uygun. Ayrıca iPhone'daki her türlü müzik programı ile uyumlu çalışıyor. Diğer benzer ürünler arasında mm50'yi seçmemdeki en büyük etken uygun fiyatı (209$+KDV) ve taşınabilirliği oldu.



Seyahat çantası da bulunan mm50'nin ağırlığı 1kg. bile değil ve şarz edilebilir, 10 saat giden bir pili mevcut. Dolayısıyla ev içinde rahatlıkla her yere götürülebiliyor. Uzaktan kumandası sayesinde de iPod uygulamasını rahatlıkla yerimizden kontrol edebiliyoruz. Tabii ki bu kumanda ile Last.fm'in sadece sesini açıp kapatabiliyoruz.



Boyutlarına rağmen cihazın ses çıkışı oldukça başarılı. Zaten apartmanda oturduğum için yüksek çıkışa sahip bir müzik seti kullanamam.



Cihazın tek kusuru ise iPhone'umu her taktığımda yukarıdaki ekran görüntüsünde yer alan mesajın çıkması. mm50 resmen iPhone için yapılmadığından, "Bu aksesuar iPhone ile birlikte çalışacak şekilde üretilmemiştir, ses parazitini azaltmak için uçak moduna (AirPlan Mode) geçmek ister misiniz?" şeklinde bir mesaj çıkarıyor. Ben genelde "No" seçeneğini işaretleyip bu şekilde müzik dinliyorum ve şu ana kadar da hiç sıkıntı yaşamadım.

Benzer bir cihaz arayanlara kesinlikle tavsiye ederim.

Turkcell de iPhone getiriyor

Bugün Turkcell'in web sitesinde çıkan duyuruya göre Turkcell de iPhone 3G satışı konusunda Apple ile anlaşalan operatörler arasına girmiş.

Aşağıdaki linkte de sınırlı sayıdaki iPhone 3G için ön talep topluyorlar:

http://www.turkcell.com.tr/bireysel/kampanyalar/iphone3G/iphone3Gbasvuruformu

Umarım Turkcell ve Vodafone arasındaki bu rekabet tüketiciye olumlu bir şekilde yansır.

17 Ağustos 2008 Pazar

Klick

Geçenlerde, iPhone'da çektiğimiz fotoğrafları anında internete yüklememizi sağlayan AirMe isimli bir App Store uygulamasını tanıtmıştık. Bu sefer tanıtacağımız Klick uygulaması ise AirMe'den çok daha yetenekli ve GPS modülü bulundurmayan ilk nesil iPhone'ların lokasyon bilgisini çok başarılı bir şekilde kullanıyor.



Klick'in en büyük özelliği Flickr'daki resimleri çok başarılı bir şekilde uygulama içinde ve Google Map üzerinde göstermesi. Ücretsiz bir App Store uygulaması olan Klick'i ilk çalıştırdığımızda, diğer benzer uygulamalarda olduğu gibi Flickr ile bir sefer yapacağımız yetkilendirme işlemini başlatıyor. Dolayısıyla öncelikle ilk ekrandaki "PROCEED" düğmesine tıklayıp, ardından da Flickr için kullandığımız "Yahoo ID" ve şifresini giriyoruz. Daha sonra da "OK, I ALLOW IT" düğmesine tıklıyoruz. Böylelikle Klick uygulamasına Flickr hesabımıza resim atmasına izin vermiş oluyoruz.

Flickr entegrasyonunu tamamladıktan sonra uygulamayı tekrar başlatınca karşımızı ilk olarak "Friend Feed" (Arkadaş Resimleri) ekranı çıkıyor. Eğer flickr hesabımıza daha evvel "friend" eklemiş isek onların gizlemediği (public) resimleri görebiliyoruz. Ekranın sol alt köşesindeki düğmeyi kullandığımızda da karşımıza bir menü çıkıyor. Bu menüden "My Photos" seçeneğine tıkladığımızda karşımıza kendi resimlerimiz çıkıyor.



Resimlerin üzerine tıklayarak ekranın tamamını kaplamalarını sağlayabiliyoruz. Bu ekranın en altında 5 adet seçenek çıkıyor. Yıldız şekline tıkladığımızda ilgili resim favoriler (Favorites) arasına kaydediliyor. Konuşma balonuna tıkladığımızda ise resimle ilgili yorum girebiliyoruz ya da başkalarının yorumlarına göz atabiliyoruz. Dünya şekline tıkladığımızda ise resmin çekildiği yeri Google Map üzerinden görebiliyoruz.



Klick ile resim çekip Flickr'a yüklemek de diğer uygulamalara benzerlik gösteriyor. Bunun için öncelikle herhangi bir ekranda iken sağ üst köşedeki fotoğraf makinesi simgesine tıklıyoruz ve yeni bir fotoğraf çekmek için "Take a new photo" seçeneğini işaretliyoruz. Fotomuzu çektikten sonra da "Use Photo" seçeneğine tıklıyoruz ve karşımıza "Edit Photo" ekranı çıkıyor.

AirMe uygulamasının aksine, maalesef Klick uygulamasında resmimizle ilgili Başlık (Title), Açıklama (Description), Etiket (Tag) bilgilerini kendimiz manuel olarak giriyoruz. Halbuki AirMe, Şehir, Tarih, Hava Durumu gibi bilgileri kullanarak bu alanları kendisi otomatik dolduruyor.



Eğer çektiğimiz resim özel ise "Public" seçeneğini "OFF" konumuna getiriyoruz. Eğer arkadaşlarımızın görmesinde sakınca yoksa o zaman "Friends" seçeneğini "ON" yapıyoruz. "Current Location" seçeneği ile de resmi çektiğimiz konumu, Google Map'te mavi iğne ile tam olarak belirliyoruz. İlk nesil iPhone'larda GPS modülü bulunmadığı için bu özellik çok işe yarıyor.

Son olarak "Near Me" seçeneği ile bulunduğumuz konumun yakınında çekilmiş ve "public" olarak paylaşılmış resimleri görebiliyoruz. Resimleri ister liste halinde, istersek de Google Map üzerinde gösteriliyo. (Kadıköy Evlendirme Dairesi bizim eve çok yakın olduğu için bol bol düğün fotoğrafı gördüm :) Bu yüzden lütfen her resmi "public" göndermeyin. )



"Interesting" ekranında da dünyadan başkalarının çektiği ilginç resimler listeleniyor. Bu resimlerin çekildiği yerleri de Google Map üzerinde görebiliyoruz.

Ben şahsen Klick uygulamasının özellikle Google Map entegrasyonunu çok başarılı buldum. Umarım siz de beğenirsiniz.

14 Ağustos 2008 Perşembe

Shazam

Bir önceki yazımızda güzel bir şarkı tanıma uygulaması olan Midomi'yi tanıtmış, bir çok özelliğine rağmen, türkçe gibi yerel şarkıları tanıyamıyor olmasının büyük bir eksiklik olduğunu vurgulamıştık. İşte bu sefer de Midomi'nin yerel parçaları tanımama özelliğini büyük bir başarıyla kapatan yine ücretsiz bir App Store uygulaması olan Shazam'dan bahsetmeye çalışacağız.



Shazam'ın özellikleri Midom'iye göre çok daha az. Tek yapabildiği yaklaşık 10 saniye boyunca dinlettiğiniz orijinal bir şarkıyı ve şarkıcısını tanımak. Fakat şarkı veritabanı öyle geniş ki yerli yabancı nerdeyse tanıyamadığı hiç bir şarkı yok. Böyle ücretsiz bir uygulamanın özellikle türkçe parçaları tanıma yeteneği beni dehşete düşürdü. Shazam ister güncel ister 80'li yıllara ait olsun tüm parçaları bir şekilde tanıyor.



Shazam'ın kullanımı da oldukça kolay. Tek yapmamız gereken uygulamayı çalıştırdıktan sonra ane menünün sağ üst köşesinde yer alan "Tag Now" düğmesine yıklayıp cihazınızı şarkının çaldığu cihaza yaklaştırmak. Yaklaşık 10 saniye boyunca şarkıyı kaydeden Shazam, kayıt tamamlanınca cihazı titreterek bizi bilgilendiriyor. Daha sonra internete bağlanıp ilgili şarkıyı veritabanında sorguluyor, ardında şarkının, şarkıcının ve albümün adını gösteriyor. Eğer veritabanında albüm kapağı mevcut ise onu da gösteriyor. (Maalesef çoğu türkçe şarkının albüm kapağı mevcut değil)



Shazam ayrıca Midomi'nin yaptığı gibi şarkıyla ilgili eğer bulursa YouTube kayıtlarını listeliyor ve ilgili kaydın üzerine tıkladığımızda direk YouTube uygulaması açılıyor. Eğer istersek bulduğumuz bu kaydı silebiliyor (Delete Tag) ya da arkadaşlarımıza yollayabiliyoruz (Share Tag). Eğer istersek mevcut albümüzden (Attach Album Photo) bu şarkı ile ilgili bir resim yollayabiliyoruz ya da yeni bir foto çekip (Take and Attach Photo) gönderebiliyoruz.

Shazam, her iPhone 2.0 kullanıcısının cihazında mutlaka yüklü olması gereken uygulamalardan biri.

12 Ağustos 2008 Salı

Midomi

Bir zamanlar "Ne Bu Çalan" isminde bir cep telefonu servisi vardı hatırlar mısınız. Bir numarayı arar ve yaklaşık 10 saniye şarkıyı dinletirdik. Bu servis de kısa bir süre sonra belli bir ücret karşılığında şarkının ve şarkıcının adını kısa mesaj olarak dönerdi.

İşte benzer bir servis veren Midomi şirketi, bu hizmetini ücretsiz bir iPhone uygulaması haline getirmiş. Midomi bizim bildiğimiz klasik "ne bu çalan" servisine göre çok daha gelişmiş özellikler sunuyor, tabii ki iPhone'un nimetlerinden faydalanarak.



Midomi, 5 ana bölümden oluşuyor ve bir çok yöntemle merak ettiğiniz şarkıyı veya şarkıcıyı buluyor. "Sing" diye isimlendirilen bölümde bir şarkıyı melodisini tuttaracak şekilde en az 10 saniye boyunca söyleyebilir veya mırıldanabilirseniz, uygulama internet üzerinden sunucularına bağlanıp benzer şarkıları listeliyor.

Uygulamayı bizzat test ettiğimde çok şaşırtıcı sonuçlar elde ettim. Kolayıma geldiği için Celine Dion'un Titanic filmi için bestelediği meşhur şarkıyı yaklaşık 30 saniye mırıldandım.



Midomi, musiki açısından yeteneksizliğime rağmen "My Heart Will Go On" şarkısını söylediğimi tespit etti. Tabii ki benzer başka yanlış sonuçlar da döndü ama ilk sıradaki tahmini kesinlikle doğruydu.

Midomi'nin yapabildikleri elbette bununla sınırlı değil. Sonuçlar bölümünde listelenen şarkıların solundaki "hoparlör" simgesine tıkladığımızda şarkının kısa bir bölümünü dinleyebiliyoruz. Sağındaki ok düğmesine tıkladığımızda ise şarkı ve şarkıcı hakkındaki harika sunulmuş detaylara ulaşıyoruz.



Bu ekranda "Artist Info" düğmesine tıklayarak şarkıcı hakkında detaylı biligiye, "Album Info" düğmesine tıklayarak da bu şarkının yer aldığı albüm hakkında detaylı bilgiye ulaşabiliyoruz. "YouTube Videos" düğmesine tıkladığımızda ise şarkı ile ilgili YouTube'daki videolar listeleniyor. Örneğin bu yazıyı hazırlarken "My Heart Will Go On" şarkısının Titanic filminden görüntüler ile hazırlanmış klibine ulaştım.



"Bookmark" düğmesini kullanarak da daha sonra "Bookmarks" menüsünden ulaşmak üzere sonuçlarımızı kayıt edebiliyoruz. "Share" düğmesi ile de ilgili şarkı veya şarkıcı hakkındaki detayları mail yoluya arkadaşlarımıza gönderebiliyoruz.



Yukarıdaki sonuçlara "Say" ekranından da ulaşabiliyoruz. Fakat bu ekranda bu sefer şarkının kendisini değil şarkının veya şarkıcının adını söylüyoruz. "Type" ekranında ise benzer işlemi yazarak yapıyoruz. Görüldüğü gibi Midomi, her şekilde aradığınız şarkıya ulaşmanızı sağlıyor.

Son olarak da "Grab" ekranını kullanarak radyoda, televizyonda, müzik setinde vs. çalan gerçek bir şarkıyı, 10 saniye dinleterek şarkıyı bulduruyoruz. Yaptığım testlerde (ki şarkıları rastgele seçtim) "Grab" özelliğinin çok başarılı olduğuna bizzat şahit oldum. Hiç bir şarkıda yanılmadı veya birden fazla sonuç getirmedi. Tabii ki veritabanında olmayan şarkıları gösteremedi ama hiç yanlış yapmadı.



Midomi'nin bir çok güzel özelliği olmasına rağmen 2 adet önemli eksikliği bulunuyor. Bir tanesi türkçe şarkıları hiç bir şekilde tanıyamıyor. Tahminim veritabanında hiç türkçe şarkı yok. İkinci eksikliği de popüler olmayan şarkılarda çıkıyor. Örneğin ingilizce olmasına rağmen "irish folk" veya "celtic" diye tabir edilen müzik türlerine ait şarkıları da tanıyamıyor. Fakat bu eksikliklerine rağmen Midomi, popüler yabancı müzik dinleyenler için biçilmez kaftan. Tabii ki dinlediğiniz şarkıların kime ait olduğunu merak ediyorsanız.

2.0 veya üstü versiyon iPhone kullanıcıları App Store üzerinden Midomi'yi ücretsiz olarak indirebilirler. Eğer Midomi hoşunuza gittiyse benzer bir uygulama olan Shazam'a da mutlaka göz atınız.

10 Ağustos 2008 Pazar

AirMe

Yazılarımızı uzun zamandır takip edenler daha evvel tanıttığımız iFlickr uygulamasını hatırlayacaklardır. iPhone'un 1.1.x versiyonlarında çalışan iFlickr uygulaması ile çektiğimiz resimleri anında www.flickr.com'a gönderebiliyorduk. Bu sayede çektiğimiz resimler diskimizde yer işgal etmiyor ve resimlerimizi anında dostlarımızla paylaşabiliyorduk. İşte iPhone 2.0 için de bu eksikliği, www.airme.com firmasının geliştirdiği, App Store'dan ücretsiz olarak indirilebilen AirMe uygulaması gideriyor.



AirMe uygulamasını kullanabilmek için önce kayıt olmak gerekiyor. Eğer çektiğimiz resimleri Flickr'da saklayacaksak bir tane de Flickr hesabımız olması gerekiyor. AirMe hesabını uygulama içinden, Flickr hesabını ise www.flickr.com web sitesinden oluşturabiliyoruz.

Uygulamayı ilk defa çalıştırdığımıza karşımıza "Use Existing Account" ve "Create New Account" olmak üzere iki seçenek çıkıyor. Daha evvel açtırdığımız bir AirMe hesabımız olmadığı için "Create New Account" seçeneğini işaretliyoruz. Ardından açılan ekranda ülke olarak "Turkey" operatör olarak da tek seçenek olan "Vodafone" seçiyoruz. Operatör seçimi sizi yanıltmasın, şu an resmen Türkiye'de iPhone satmaya yetkili Vodafone gözüktüğü için sadece onu koymuşlar. Hat olarak Turkcell veya Avea da kullansanız uygulama sorunsuzca çalışıyor. Kullanıcı adı olarak da bir mail adresi verip "Continue" düğmesine tıklıyoruz ardından bir şifre belirliyoruz.



Ardında uygulama bize resimleri yüklemek için hangi platformu kullanacağımızı soruyor. "Flickr" seçeneğine işaretleyip "Authorize with Flickr" düğmesine tıklıyoruz. Bu sefer karşımıza Flickr kullanıcı adı (Yahoo ID) ve şifremizin sorulduğu bir ekran çıkıyor. Kullanıcı adı ve şifremizi girdikten sonra gelen ekranda AirME uygulamasını, Flickr hesabımızla ilgili her türlü işlemi (ekleme, değiştirme, silme) yapmaya yetkili kılıyoruz ve "OK, I'LL ALLOW IT" seçeneğini işaretliyoruz.




AirMe uygulaması ile Flickr arasındaki entegrasyonu sağlamak için gerekli son işlemi yapmak için de Flickr'ın verdiği XXX-XXX-XXX formatındaki numarayı AirMe ekranından giriş yapıyoruz ve "Save" düğmesine tıklıyoruz ve işlemin başarıyla gerçekleştiğini belirten popup'taki "OK" düğmesine tıklıyoruz.

Artık resimlerimizi çekip anında Flickr'daki hesabımıza otomatik olarak gönderebiliriz. Tek yapmamız gereken ekranın altındaki fotoğraf makinası şeklindeki düğmeye tıklayıp çekim moduna geçmek.



Eğer çektiğiniz resmi Flickr'a göndermek istiyorsak "Use Photo" seçeneğini, yok tekrar bir çekim yapmak istiyorsak da "Retake" seçeneğini kullanıyoruz. Resmimiz Flickr'a yüklenirken ekranın üstünde "Uploading 1 item..." şeklinde bir yazı çıkıyor.

AirMe uygulamasının en sevdiğim yanlarından biri de resmi yollarken konum bilgisini ve o anki hava durumunu da alıp Flickr'daki resme "tag" olarak ataması. Ne demek istediğimi tam olarak anlatabilmek için Flickr'daki bu linke bir göz atabilirsiniz. Resimdeki tüm bilgiler (resmin çekildiği şehir, tarih, hava durumu, vs.) AirMe tarafından otomatik olarak atanmıştır.



Son olarak uygulamanın ayarlar seçeneğini kullanarak Flickr'a yollayacağımız resimlerin özelliklerini değiştirebiliyoruz. Örneğin "Title and Tags" ekranında "Auto Title" seçeneğini kullanarak resim başlığının otomatik (Konum, Tarih) atanmasını sağlayabiliyoruz. Eğer Flickr'a atanan tag'ler arasında lokasyon ve hava durumu bilgisinin bulunmasını istemiyorsak "Location Name" ve "Local Weather" seçeneklerini "OFF" konuma getiriyoruz.

"Photo Options" ekranında da Flickr'a gönderdiğimiz resimlerin herkesçe görülmesini istemiyorsak "Photos are Public" seçeneğini "OFF" konuma getiriyoruz. Eğer daha evvelden Flickr kullandıysanız bu seçenekler size aşina gelecektir.

AirMe uygulaması, lokasyon ve hava durumu gibi farklı servislerin resim saklama gibi bambaşka bir servisle ne kadar başarılı bir şekilde entegre edilebildiğine en güzel örnek. Ben şahsen şahsi Flickr hesabımla AirMe uygulamasını sık sık kullanıyorum. Hatta bu yüzden resimlerimi sık sık yedeklemez isem kaybederim gibi bir endişem yok. Resimleri çektiğim gibi hemen yedekleniyor, hem de "public" yaptığım resimleri de yakın çevrem anında görebiliyor.

t