30 Mayıs 2009 Cumartesi

IP Vision ile IP Kameralarınızı İzleyin

iPhone'dan IP kameralarını izleme imkanı veren uygulamaların tanıtımını aslında ilk olarak 3-4 ay evvel yapmaya niyetlenmiş, fakat App Store'da ne kadar uygulama varsa indirmeme rağmen hiç birinden memnun kalmamıştım. Bunun başlıca sebebi de Apple'ın uygulama geliştiricilere sunduğu Uygulama Geliştirme Kiti'nin (SDK) içinde, "streaming" diye tabir edilen ve sürekli akan video yayınlarını göstermeye yarayan gerekli kütüphanelerin bulunmayışıydı.

O zamandan bu zamana hala çok fazla bir gelişme olmamasına rağmen bu konuda bence en iyisi olan IP Vision isimli uygulamayı tanıtayım istedim. Fakat tanıtıma geçmeden evvel aşağıda bahsedeceğim kavramların ve uygulamaların, IP tabanlı diye tabir edilen bir bilgisayara ihtiyaç duymadan tek başlarına yayın yapan kablosuz veya kablolu (ethernet) kameralar ile ilgili olduğunu belirtmeliyim. Çünkü bilgisayarımıza USB'den bağladığımız Web Cam'lere erişim için, daha evvel tanıttığımız Orb Live gibi uygulamalar kullanılıyor.



Maalesef IP Vision gibi uygulamalar da tüm IP Kamera'lara erişemiyor. Çünkü IP Kameralar çok çeşitli standartlarda (HTTP, RTSP, MMS, MJPEG, vs.) yayın yapıyor ve iPhone'da da bu yayınların genelde çok azı destekleniyor. Dolayısıyla bizim de IP Kamera alırken veya bağlanırken kameranın MJPEG (Motion JPEG) formatını destekliyor olduğundan emin olmamız gerekiyor. Kaldı ki artık satılan tüm IP Kameralar MJPEG formatını destekliyor.

IP Vision'ı çalıştırır çalıştırmaz ilk yapmamız gereken iPhone'umuzla aynı Wi-Fi ağındaki kameranın IP'sini tanıtmak. Bunun için de ilk olarak açılış ekranının sağ üst köşesindeki video kamerası şeklindeke seçeneğe tıklıyoruz. Ardından açılan ekranda da daha evvel eklediğimiz kameralar listeleniyor. Yeni bir kamera eklemek için de önce sağ üst köşedeki "Edit" (Düzenle) seçeneğine tıklıyoruz. Ardından da aynı ekranda görünür olan "Add camera" (Kamera Ekle) seçeneğine tıklıyoruz.



Bu sefer karşımıza gelen "Camera Settings" (Kamera Ayarları) ekranında da öncelikle Name alanını doldurarak kameramıza bir isim veriyoruz. Ardından da Host alanına kameramızın IP'sini giriyoruz. Genelde bu IP'ler 192.168.2.x formatındadır.. Eğer kamerada şifre de varsa Username (kullanıcı adı) ve Password (şifre) alanlarını da dolduruyoruz. Son olarak da genelde kullanıcıların en zorlandıkları alan olan Path seçeneğine tıklıyoruz.



Maalesef her farklı marka ve model'de bu path değeri değiştiği için bu alana (MPEG4 or MJPEG or JPG video path) yazılacakları bulmak zor olabiliyor. Gerçi uygulama piyasadaki çok popüler kameraları listeleyip bu değerin otomatik olmasını sağlasa da, benim bu yazıyı hazırlarken kullandığım Orite NW100N kamerası için hazır bir değer olmuyor. Bu tip durumlarda internette biraz araştırma yaparak ilgili path'i bulup manuel olarak girmemiz gerekiyor. Örneğin Orite NW100N için bu değer /stream.jpg , D-Link marka kameralar için /cgi-bin/video.jpg . Bu ayarlar dışındaki tüm ayarları da aynen bırakıyoruz.

Bu ekranda path'i ayarladıktan sonra da sağ üst köşedeki "Save" seçeneğine tıklayarak ayarları kaydediyoruz, ardından döndüğümüz bir önceki ekranda da yine "Save" seçeneğine tıklayarak kamera kayıt işlemini tamamlıyoruz ve son olarak da kamera listesi ekranındaki "Done" seçeneğine tıklayarak ilk ekrana dönüyoruz. Artık bu ekranda kamera yayınını görebiliyor olmamız lazım.



Yukarıdaki ekran görüntüsünde olduğu gibi IP Vision yatay kamera görüntüsünü destekliyor. Ayrıca ana ekranda sol üst köşedeki "i" seçeneğine tıkladığımızda karşımıza çıkan menüdeki "Settings" ekranından, ana ekranda 3 kamera görüntüsünün birden gözükmesini sağlayabiliyoruz. Bunun için tek yapmamız gereken bu menüdeki "Single image" (Tek görüntü) seçeneğini kapatmak.



Tabii uygulamayı test ederken elimde 3 adet kamera olmadığı için diğer iki tanesini internetteki halka açık yayınlardan kullandım:

http://webcam.st-malo.com/axis-cgi/mjpg/video.cgi?resolution=352x288
http://128.177.29.248/axis-cgi/mjpg/video.cgi?camera=&resolution=320x240

Gerçi bir çoğu çalışmasa de bu linkte bu şekilde bir sürü kamera adresi mevcut. Test yapmak için kullanabilirsiniz. Her ne kadar bu yazıda IP Vision'ı yüzeysel olarak anlattıysak da diğer uygulamalar da benzer mantıkla çalışmaktadır. iTunes'ta "IP cam" yazarak arattığınızda zaten karşınıza bir çok uygulama çıkacaktır.

Eğer evinizde veya iş yerinizde IP Kamera var ve iPhone'unuzdan takip etmek istiyorsanız App Store'da 7.99$'a satılan IP Vision kesinlikle işinizi görecektir.

Önemli Not: Yukarıdaki konfigürasyon, kameranın ve iPhone'un aynı ağda olduğu varsayılarak anlatılmıştır. İş yerinizdeyken evdeki kameraya direk erişemezsiniz ADSL Modem'iniz güvenlik nedeniyle erişimi kısıtladığı için. Bunun için modeminizde dışardan gelecek istekleri kameraya yönlendirecek şekilde ayar yapmanız gerekir ki bu da "Port Forwarding" ismindeki epey teknik bir konudur. Yine de bilgi almak isterseniz bu linke bir gözatabilirsiniz. Lütfen bu konuyla ilgili sorun yaşarsanız yazının en altındaki yorum kısmını kullanarak yardım istemekten çekinmeyin.

26 Mayıs 2009 Salı

iPhone iPuçları - III

iPhone iPuçları serimize kaldığımız yerden devam ediyoruz :

* Safari'de Çift Tıklayarak Yazıların Okunabilir Büyüklüğe Getirilmesi
iPhone'un web tarayıcısı Safari, çoğu web sitelesini sorunsuzca açabilir. Fakat klasik bilgisayar ekranlarına göre tasarlanan çoğu web sitesindeki yazıları büyütmeden (zoom-in) okuyamayız. Fotoğrafları büyütürken kullandığımız bu yöntem (baş parmak + işaret parmağı) çoğu kez Safari'deki web siteleri için pek pratik değildir.



Örneğin www.iphoneturkey.biz'i iPhone'da ilk açtığımızda yazılar okunabilir büyüklükte değildir, çünkü sayfanın tamamı ekranda gösterilmektedir. Fakat herhangi bir paragrafın üzerine çift tıkladığımızda ekran otomatik olarak büyümekte ve ilgili paragrafa okunabilecek şekilde bir ekrana sığmaktadır. Dolayısıyla siz de herhangi bir sitede okuyamadığınız yazıları iki parmakla ayarlamaya çalışmak yerine "çift tık" yöntemini kullanabilirsiniz.

* Ana Ekran (Home) Tuşuna Çift Tıklama
Hepinizin bildiği gibi eğer cihazımız uyku modundayken (yani tuş kilitli iken) Home tuşuna bir kere basarsak karşımıza "Kilidi Aç" seçeneği çıkar. Fakat aynı durumda Home tuşuna hızlıca iki defa basarsak bu seferde cihaz kitli durumdayken ekranın üst kısmında ufak bir iPod menüsü çıkar. Bu sayede kolayca iPod'umuzla müzik dinlemeye başlayabiliriz.



Cihaz kitli iken çift Home tuşu hareketi ile her zaman iPod açılırken, cihaz kitli değil iken de başka uygulamaların açılmasını sağlayabiliriz. Ayarlar -> Genel -> Ana Ekran Düğmesi menüsü altında bu uygulamanın ne olacağı da ayarlanabilmektedir. Her ne kadar 2.2.1 versiyonu itibari ile çift Home tuş kombinasyonuna atayabileceğiz uygulama sayısı az olsa da 3.0 versiyonu ile birlikte seçenekler artacaktır.

* Çift Parmak Dokunuşu ile Haritanın Küçültülmesi
Her ne kadar iPhone'un dokunmatik ekranı bir çok parmak hareketini destekliyor olsa da aşağıdaki çift parmak dokunuşu sadece Harita (Google Map) uygulamasında kullanılıyor. Bildiğiniz gibi Google Map'te ekrana tek parmağımızla çift tıklama yaptığımızda haritayı büyütüyoruz.


Haritayı küçültmek için de yukarıdaki ekran görüntüsünde olduğu gibi çift parmakla tek tık yapmak gerekiyormuş. Ben de yeni öğrendim :)

* EDGE Verisi Kullanım İstatistikleri
EDGE üzerinden internete bağlanan her iPhone kullanıcısının düzenli olarak bakması gereken ekranlardan biri de Ayarlar -> Kullanım menüsünün en altında yer alan "Hücresel Ağı Verisi" ekranıdır.



Mobil dünyada data paketlerinin aşım ücretleri pahalı olduğu için her ay bu istatistiklerin sıfırlanması ve 3-4 günde bir bu ekrandan Gönderilen ve Alınan veri miktarın toplanması şiddetle tavsiye edilir. Örneğin ben bir ayda 306 + 24,2 =330,2MB'lık EDGE trafiği yapmışım. Fakat 3GB'lık (yani 3000MB.) paketim olduğu için içim rahat. Fakat eğer 100MB.'lık bir paketim olsaydı muhtemelen çok güzel :) bir faturayla karşılaşacaktım. Gerçi iPhone ve EDGE Sorunları başlıklı yazımızda bu konuyu detaylı incelemiştik ama ben yine de paylaşayım istedim.

Bir yazı daha yazıp iPucu serisini sonlandırmayı planlıyorum. Eğer daha evvel okumadıysanız iPhone İpuçları - I ve iPhone İpuçları - II başlıklı linklere tıklayarak önceki yazılarımıza bir gözatabilirsiniz.

Ayrıca uzun zamandır ara verdiğimiz anketlerimize 8 soruluk kısa bir anketle tekrar başladık. En fazla bir dakikanızı alacak bu linkteki anketimize katılırsanız seviniriz.

21 Mayıs 2009 Perşembe

iPhone iPuçları - II

iPhone iPuçları serisinin bu ikinci yazısında biraz da Sanal Klavye ve Safari ile ilgili pratik bilgiler paylaşmakta fayda gördük ve faydalı olacağını düşündüğümüz bazı ipuçlarını aşağıda paylaştık.

* Klavyedeki Büyük Harflerin Aktif Hale Getirilmesi
iPhone klavyesinde aynı bilgisayarımızda olduğu gibi büyük harf yazmamızı sağlayan bir "Shift" (Soldaki Yukarı Ok tuşu) tuşu mevcut. Yukarı Ok tuşuna bir kere tıklayarak ardından tıklayacağımız harfin büyük olaraka basılmasını sağlayabiliyoruz. Her seferinde "Yukarı Ok" tuşuna basmaya gerek kalmadan sürekli büyük harf yazmak için de aynı "Yukarı Ok" tuşuna bu sefer hızlıca iki defa basmak gerekiyor.



Tabii bunun için önce Ayarlar -> Genel -> Klavye menüsü altından Büyük Harf Kilidi'ni (Caps Lock) aktif hale getirmek gerekiyor. Ardından Yukarı Ok tuşunan iki defa bastığımızda maviye dönüşüyor ve sürekli büyük yazabiliyoruz.

Klavye menüsünü hazır açmışken bu ekrandaki diğer önemli ayarlardan da bahsetmekte fayda var. "Otomatik Düzeltme" seçeneği yanlış yazdığımız kelimelerin otomatik düzeltilmesini sağlıyor. Fakat henüz Türkçemizi desteklemediği için kapalı tutmak daha iyi oluyor. Ayrıca "." Kestirmesi seçeneği açıkken klavyedeki Boşluk tuşuna hızlıca iki defa bastığımızda bir nokta ardından boşluk karakteri basılıyor. Böylelikle nokta tuşu için klavyenin sayı moduna geçmemize gerek kalmıyor.

* Kelimelerin Arasına Yeni Harfler Ekleme
iPhone'da yazdığımız bir kelimenin orta kısmındaki bir yere yeni bir harf eklemek veya değiştirmek normalde kolay değildir. Çoğu kullanıcı ilgili yere gelinceye kadar yazdıklarını siler.


Halbuki bir kelimenin üzerinde parmağımızı birkaç saniye basılı tuttuğumuzda yukarıdaki ekran görüntüsünde olduğu gibi büyütüç şeklinde bir ekran açılır ve imleci istediğimiz harfin yanına koyma imkanı sunar. Bu özellik genelde, uzun web sitesi adreslerini yanlış yazdığımızda çok faydalı olmaktadır.

* Safari'de Linkli Sitelerin URL Adreslerini Gösterme
Bir web sayfasındaki diğer web sitelerine linklenmiş adresler açıkça (Örnek: http://www.iphoneturkey.biz) yazılabildiği gibi bir kelimenin linki şeklinde de (Örnek: iPhoneTurkey) yazılabilir. Her şekilde de bu linklere tıklandığında yeni bir site açılır. Fakat bazen bir linke tıklamadan evvel hangi sitenin açılacağını görmek isteyebiliriz.



Bunun için de Safari'deyken herhangi bir linkin üzerinde parmağımızı birkaç saniye basılı tuttuğumuzda yukarıdaki ekran görüntüsünde olduğu gibi gideceğimiz sitenin adı ve adresi gösterilmektedir.

* Bir Web Sitesindeki Resmi iPhone'a Kaydetme
Normalde iPhone'un web sitelerinden dosya indirip kaydetme özelliği yok. Bir tek Safari, dolaştığımız web sitelerinde gördüğümüz resim dosyalarını Fotoğraf Albüm'üne kaydetmeye imkan veriyor.



Bunun için de tek yapmamız gereken Safari'deyken kaydetmek istediğimiz resmin üzerinde parmağımızı birkaç saniye tutmak. Ondan sonra da yapmamız gereken, karşımıza çıkan menüden "Görüntüyü Kaydet" seçeneğine tıklamak.

* Safari'de Sayfanın Başına Hızlıca Erişim
Safari'de çok uzun bir web sayfasına denk geldiğimizde, ekranı kaydırarak sayfanın sonundan en başına geri gitmek epey zahmetli oluyor. Bazen sayfanın uzunluğuna göre 4-5 defa sayfayı yukarı doğru kaydırmak gerekebiliyor.



Halbuki en tepedeki Saat, Operatör Logosu, vs. gibi bilgilerin bulunduğu bara tıkladığımız anda sayfanın en başına ulaşıyoruz hızlıca.

Bu yazının devamına da iPhone iPuçları - III başlıklı yazımızdan ulaşabilirsiniz. Eğer daha önce denk gelmediyseniz iPhone İpuçları - I başlıklı ilk yazımıza da bir gözatabilirsiniz.

20 Mayıs 2009 Çarşamba

iPhone iPuçları - I

iPhone ile ilgili tecrübelerimizi paylaştığımız blogumuzu takip edenler arasında çok eski kullanıcılar olduğu kadar yeni iPhone kullanıcıları da bulunuyor. Dolayısıyla artık bize önemsiz veya basit gelen noktalar yeni kullanıcılar çok önemli olabiliyor. Özellikle de uygulama tanıtımı haricindeki ipuçları, rehber tarzındaki yazılar yeni iPhone kullanıcıları için çok faydalı oluyor.

Biz de yeni iPhone sahibi olanlar için pratik bazı bilgileri "iPhone iPuçları" yazı dizisi altında toplayalım dedik. Aslında cihazın orijinal kutusundan bu linkte de yer alan türkçe bir kullanma kılavuzu çıkıyor. Fakat milletçe kılavuz okumayı pek sevmediğimiz ve pek vaktimiz olmadığı için detaylı okuyamıyoruz :)

Aşağıdaki iPuçlarını şu an için en güncel versiyon olan 2.2.1'i baz alarak hazırladık. Apple her yeni versiyonda yeni bir özellik kattığından, eğer en güncel versiyonu kullanmıyorsanız ipuçlarında anlatılan bazı özellikleri kullanamayabilirsiniz.

* İlk Bakışta iPhone
iPhone'un yazılımına yani işletim sistemine hemen hakim olmamız gerekmiyor belki ama her iPhone kullanıcısının cihazın donanımsal özelliklerini bilmesinde ve tanımasında fayda var.

Yoksa cihazı sessiz moda almak için yanda bir düğmesi olduğunu, ya da ses gelmiyor diye şikayet ettiğiniz cihazın altındaki ikinci ses yuvasının aslında mikrofon olduğunu aylar sonra başkalarından duyabilirsiniz :)

* Kontak Bilgilerinin SIM Kart'tan iPhone'a (Rehber'e) Aktarılması
Eğer iPhone'dan önceki cihazınızda rehber olarak SIM kartını kullanıyorsanız, SIM kartınızı iPhone'a taktıktan sonra Ayarlar -> Mail, Kişiler, Takvimler menüsünün en altında yer alan SIM'deki Kişileri Aktar seçeneğini kullanarak rehberinizi kolayca iPhone'a aktarabilirsiniz.

Ayrıca rehberdeki kişilerin Ad, Soyad sırasına göre sıralanmasını veya gösterilmesi istiyorsanız aynı menüdeki Kişiler bölümündeki seçenekleri kullanabilirsiniz.

* iPhone Uyku (Kilitli) Modundayken Gelen Çağrıları Reddetme
Yeni kullanıcıların en çok karşılaştıkları sorunlardan biri de cihaz uyku modundayken yani kilitliyken gelen çağrıları meşgule düşürememektir.

Çünkü cihaz uyku modundayken bir çağrı aldığında yukarıdaki ekran görüntüsünde olduğu gibi ekranda sadece "Cevapla" seçeneği çıkar.


Bu durumda iken çağrıyı reddetmek için de cihazın üstündeki Kapatma (Power) düğmesine arka arkaya hızlıca iki defa basmak gerekir. Çünkü bir defa bastığımızda çağrı meşgule düşmez sadece sessize alınmış olur. Kulaklık takılıyken de mikrofon iki saniye basılı tutularak çağrı reddedilebilir.

* iPhone Kulaklığı ve Mikrofonunun Özellikleri
İtiraf etmeliyim ki kulaklık mikronunda bir düğme olduğunu ilk iPhone'umu aldıktan çok sonra farketmiş ve hatta hemen akabinde bu konuyla ilgili bir yazı da paylaşmıştım. Bu yüzden kulaklık mikrofonu ile yapabileceklerimizi burada ayrıca paylaştım:


* iPhone'da Ekran Görüntüsü Alma
Cihazımız üzerinde yüklü uygulamalar ile ilgili bir sorunla karşılaştığımızda ve bu konuda yardım almak istediğimizde, soruna ait ekran görüntüleri (Screenshot) çok önemli bir rol oynar. Bu yüzden Ana Ekran (Home) ve Kapatma (Power) düğmesine birlikte basılarak o an gözüken ekranın görüntüsünün fotoğraf albümüne kaydedilebildiğini bilmek faydalı olabilir.

Home + Power = Screenshot

iPhone ile ilgili yazılar yazdığımızdan ve bol bol ekran görüntüsü kullandığımızdan, bu bizim iPhone'da en sık yaptığımız işlemlerden biridir :)

Aslında daha paylaşacağımız bir sürü ipucu var ama yazının sıkıcı bir hal almaması için bu yazı dizisinin ilkini burada noktalıyoruz. Bu serinin devamı için de iPhone iPuçları - II başlıklı yazımıza gözatabilirsiniz.

Not: Yazıdaki bazı bilgiler ve ekran görüntüleri http://manuals.info.apple.com/tr_TR/iPhone_User_Guide_TR.pdf adresinden alıntıdır.

19 Mayıs 2009 Salı

Yapı Kredi'den En Yakın ATM'ler

Özellikle finans uygulamaları ile ilgilenenler, yaklaşık 4 ay evvel tanıttığımız, Türkiye'deki ilk kurumsal iPhone uygulamasına imza atan Yapı Kredi'nin Finans uygulamasını gayet iyi hatırlayacaklardır. Uygulamanın çıktığı ilk gün beklentim, cihazın lokasyon özelliğini kullanarak en yakın ATM'leri haritada kolayca bulabilmekti. Maalesef ilk versiyonda bu özellik desteklenmiyordu. Fakat geçenlerde yayınlanan yeni bir güncelleme ile uygulamaya bu destek gelmiş.



Ana menüde en altta yer alan En Yakın Yapı Kredi seçeneğine tıkladığımızda öncelikle bizden, sadece bir seferlik (değişmediği sürece) 1.2Mb.'lık lokasyon verisinin indirmemiz isteniyor. Bu soruya evet dedikten sonra artık bize en yakın ATM'leri ve şubeleri rahatça haritada görebiliyoruz.



Ben her ne kadar yıllardır internet bankacılığı kullandığım için şubelere ihtiyacım çok olmasa da, en yakın ATM özelliğine sık sık ihtiyacım oluyor. Gerçi ana bankam Yapı Kredi de değil ama, bankam Altın Nokta ismindeki ATM Paylaşım Ağı'na dahil olduğu için Yapı Kredi ATM'lerinden acil durumlarda para çekebiliyorum.

Yapı Kredi, ATM ve şubelerini uygulamaya ekleyerek güzel bir iş yapmış olsa da, kullanıcılarına bankacılık işlemlerini yapmalarını sağlayacak bir özellik sunmadığı sürece eleştirilerden kolay kolay kurtulamayacak. Tabii ki benim bankam da :)

Uygulamayı ilk defa yükleyecek olanlar aşağıdaki linki kullanarak App Store'dan ücretsiz olarak indirebilirler. Daha evvel yüklemiş olanlar da App Store'daki Güncelleme menüsünü kullanarak uygulamayı yükleyebilirler.

16 Mayıs 2009 Cumartesi

iPhone'daki iTunes Uygulaması Neden Çalışmıyor?

Bu aralar bazı okuyucularımızdan sıkça, "Neden iPhone'daki iTunes'u açtığımızda "iTunes Store'a bağlanamıyor. iTunes Store, bu ülkede desteklenmiyor" hata mesajını alıyoruz." şeklinde sorular geliyor. Aslında kullanıcılar böyle bir soru sormakta haklılar, çünkü bilgisayarlarındaki iTunes böyle bir hata vermez iken, iPhone'larındaki iTunes'un hata vermesi kafa karıştırıyor.



Öncelikle bu hata mesajı (sol üstteki) ile Apple ID alırken ülke olarak Türkiye seçen kullanıcılar karşılaşıyorlar. iPhone'daki iTunes Store uygulaması, Apple üzerinden müzik satın almak için kullanıldığından ve Apple'ın da Türkiye'de müzik satışı yapma hakkı bulunmadığından bu uygulama çalışmıyor. Ülke olarak US (United States) seçip Apple ID alanlar ise iTunes Store'u sorunsuzca (sağ üstte) açabiliyorlar.

Tabii bu durumda da akıllara hemen "O zaman neden biz de Apple ID alırken ülke olarak US Store seçmedik?" sorusu geliyor. Bunun cevabı da aslında oldukça basit: Seçebilirdik ama sadece Kredi Kartsız Apple ID alırken. Çünkü Apple, seçtiğimiz Store ülkesiyle, girdiğimiz kredi kartının menşeinin aynı olmasını istiyor. Yani Türkiye'den aldığımız bir kredi kartını US Store ile ilişkilendirimiş bir Apple ID ile kullanamıyoruz. Dolayısıyla Kredi Kartsız bir Apple ID ile iTunes uygulamasını açsak bile şarkıların çoğunluğu paralı olduğu için indiremiyoruz :(


Büyütmek için resmin üzerine tıklayınız.

Fakat yukarıdaki soruya verdiğimiz cevap halen, bilgisayarımızdaki iTunes'un Türkiye'den alınmış bir Apple ID ile neden düzgünce çalıştığını açıklamıyor :) Bunun nedeni de bilgisayarımızdaki iTunes'un, iPhone'umuzdaki iTunes'tan daha farklı bir amaca hizmet ediyor olmasında yatıyor. Bilgisayarımızdaki iTunes, App Store uygulamalarından müziklere, TV dizilerinden sinema filmlerine kadar içerik satın almamıza yarayan, müziklerimizi ve filmlerimizi oynatan çok genel bir uygulama. Yukarıdaki ekran görüntüsünde olduğu gibi US iTunes Store'a tıkladığımızda 10 farklı içerik türünün satıldığı gözüküyor. App Store ise son sırada :) Halbuki TR iTunes Store'da sadece App Store başlığı gözüküyor.



Bilgisayarımızdaki iTunes'un fonksiyonları, iPhone'da ise bir çok farklı uygulamaya (App Store, iTunes, iPod, vs.) dağıtılmış durumda. Dolayısıyla bu özellikler hangi ülkelerde destekleniyorsa, o ülkeye ait Apple ID kullanacılarına aktif oluyor.

Bu vesileyle Apple ID ve bağlı olduğu ülke özelliğinin App Store'a etkisini de tekrardan vurgulayalım. App Store'daki son bir haftada en çok indirilen uygulamaları listeleyen İlk 25 (Top 25) menüsü ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Yani Apple ID'sini Türkiye'den alan bir kullanıcıya sol alttaki gibi bir liste çıkarken, US Store'dan alana da sağ alttaki gibi bir ekran görüntüsü çıkıyor. (Not: Aşağıdaki ekran görüntüleri aynı zamanda farklı Apple ID'ler ile çekilmiştir.)



Sonuç olarak iPhone'unda iTunes uygulaması çalışmayan kullanıcılar çok bir şey kaybetmiyor. Eğer yeni bir Apple ID almadan diğer ülke store'larına göz atmak isterseniz, bilgisayarınızdaki iTunes'un ana ekranının en altında yer alan "My Store" seçeneğini kullanarak store değişimi yapabilirsiniz.



Eğer bu değişikliği yaparken cihazınızın bilgisayarınıza USB kablosu ile takılı ise ve ülke olarak United States seçtiyseniz, iPhone'nuzdaki iTunes uygulamasının çalıştığını göreceksiniz. Tabii aynı şekilde App Store'da değişecek. Tekrar kendi Apple ID'nizi girinceye kadar ya da ülkeyi tekrar Turkey yapıncaya kadar bu şekilde kalacak.

Umarım güzelce açıklayabilmişimdir. Bu konuda kafanıza takılanlar olursa lütfen yazının en altına yorum yazmaktan çekinmeyin.

13 Mayıs 2009 Çarşamba

SnapDat ile iletişim bilgilerinizi hızlı ve kolayca paylaşın

SnapDat hızlı bir şekilde iletişim bilgilerinizi paylaşmanıza yarayan bir iPhone uygulaması. Klasik anlamda kartvizitleri çok seven birisi olarak, bu konuda dijital dünyada yapılabileceklerin çeşitliliğinin de farkında olmak gerektiğine inanıyorum. Snapdat tam da bu noktada konumlanmış bir uygulama. Seleflerine göre çok daha başarılı ve çıtayı biraz daha yukarıya taşıyor.



Dijital ortamda kartvizit paylaşmak için pek çok yöntem var. Ancak belki de bunların en pratik olanlarının ilk örneklerinden birisi Dropcard. SMS ile çalışan bu servis kullanışlı ve gayet hızlı. Web sitesinden kartvizit bilgilerinizi girdikten sonra sadece yurt dışında çalışan bir SMS numarasına kartvizitinizin kime gitmesini istiyorsanız o kişinin email adresini gönderiyorsunuz. Gerisini Dropcard hallediyor.

iPhone ile birlikte bu alanda pek çok uygulama görür olduk. iPhone'un özelliklerini kullanarak kartvizit konusuna çözüm getirmeye çalışan uygulamalar pek çok defa incelendi. Burada ve burada bazı detaylı incelemeleri okuyabilirsiniz.

iPhone OS 3.0 ile birlikte Apple'ın da bu alana doğru gidip gitmeyeceğini göreceğiz. Zira Bluetooth'un daha etkin kullanılabilmesi yakın mesafede iki iPhone arasında yapılabileceklerin sayısını ve niteliğini oldukça arttırıyor.

Lafı çok uzatmadan SnapDat adlı uygulamadan bahsedeyim. SnapDat şu ana kadar gördüğüm, kendi alanındaki en başarılı uygulama. Böyle bir uygulamadan bekleyebileceğim hemen hemen her şeyi yapıyor. Neler mi yapıyor? Gelin birlikte inceleyelim...



Uygulama içerisine 40 adet farklı tasarım eklenmiş. Böylece kendi kartvizitinizi yarattıktan sonra 40 tasarım içerisinden en çok beğendiğinizi seçebiliyorsunuz. Tasarımlar elbette mükemmel değil ancak oldukça tatminkar olduğunu söyleyebilirim. Benim beklentilerimin gayet üzerinde kartvizit şablonları eklemiş SnapDat.

İlk baştaki 4 tane tasarımda ise logo ekleneceği düşünülerek resim alanı geniş tutulmuş. Bu alana firmanızın logosunu da koyabilirsiniz, oldukça şık olur... Bu gayet güzel düşünülmüş.

Uygulamadaki bir diğer güzellik de sadece bir kartvizit ile sınırlanmamanız. Farklı durumlar için farklı kartvizitler hazırlayabilirsiniz. Mesela kurumsal bir kartvizitiniz olur ve bazı toplantılarda ve yemeklerde bunu kullanabilirsiniz. Kişisel bir kartvizitiniz olur, içerisinde kişisel email adresiniz, web siteniz vb bilgiler yer alabilir. Bunu arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Dilerseniz iki tane kişisel kartvizit yaratıp birinde telefon numaranızı veya resminizi gizleyebilirsiniz. Tercih sizin, yaratıcılığınıza kalmış =)

Kartvizitleri göndermek güzel, ama birisi size kartvizit gönderdiğinde ne olacak peki? Uygulamanın ayarlarında aktif olarak gelen bir özellik sayesinde size gelen kartvizitleri otomatik olarak iPhone'daki adres defterinize de ekleyebiliyorsunuz. Zaten gönderilen kartvizitlerin ekinde standart bir VCF dosyası olduğu için sizin herhangi bir detayla uğraşmanıza gerek kalmıyor. SnapDat şak diye adres defterinize ekliyor kartviziti...

Kişiselleştirebildiğiniz kadar kişiselleştirin. Dilerseniz Facebook profilinizi, dilerseniz Twitter veya Friendfeed hesaplarınızı da kartvizitinize ekleyebilirsiniz. Adres bilgisi girerseniz Google Maps üzerinden, web sitenizi ya da blog'unuzun adresini girerseniz de Safari üzerinden karşı tarafın bunları görüntülemesine kolaylık sağlarsınız.

Uygulamanın vurucu yönlerinden birisi de lokasyon bilgisini kullanması. Yani siz kartvizitinizi paylaşırken sizin konumunuzu bilen uygulama, daha sonra bu kartviziti nerede aldığınızı veya gönderdiğinizi de harita üzerinde işaretleyebiliyor. Sık seyahat edenler için gerçekten çok çok önemli bir özellik.

Kartviziti gönderirken "iki kelime bir şey söyleyecektim" diyorsanız SnapDat bunu da düşünmüş ve sizin için minik bir not bölümü de eklemiş. Burada söylemem gereken önemli bir konu var, kartvizitleri istediğiniz email adresine gönderebilirsiniz. Ancak karşı tarafın SnapDat hesabı (SnapID) varsa, ki uygulamayı kullanmak isteyen herkesin olması gerekiyor- çok daha kolay ve hızlı paylaşım yapabiliyorsunuz. Ayrıca göndermek istediğiniz notunuz varsa, sadece SnapDat hesabı olan kişilere ulaşıyor notunuz, bunu da unutmamak gerek.



Size gelen kartvizitler arasında dolaşmak isterseniz güzel bir arşiv fonksiyonu da sunuyor SnapDat. "SnapDirectory" adlı bu bölümde o ana kadar elinize ulaşmış kartvizitlere bakabiliyorsunuz.

Ekranı yan çevirirseniz daha geniş ve detaylı olarak da tüm kartvizitleri inceleyebilirsiniz =)


Kartvizit yaratırken minik bir detayın önemini vurgulamak istiyorum. Eğer "Public" bir kartvizit seçerseniz, kartvizitinizi gönderdiğiniz kişiler de sizin kartvizitinizi başkalarına gönderebilirler. Bu özellikle iş dünyası için anlamlı ve faydalı olabilir. Ancak kişisel kartvizitlerinizin elden ele dolaşmasını sitemiyorsanız, bunları "private" olarak işaretlemenizi öneririm.



Uygulamanın kullanımı ile ilgili detaylara çok girmeyeceğim. Eminim biraz kurcalayarak keşfetmek herkes için çok daha keyifli olacaktır. Kullanımda problem yaşarsanız bu yazının altındaki yorum alanını kullanabilirsiniz.



Tüm bu özellikleri barındıran bir uygulama için kaç para vermeye hazırsınız? Size güzel bir haber vereyim, tüm bu özellikler bedava! =) Keyifli kullanımlar dilerim...

t