Rıfkı Almaz'ıyla, El Almaz'ıyla ve Son İki'siyle efsane olmuş, üniversite yıllarımızın vazgeçilmez oyunu King de artık App Store'da. Açık konuşmam gerekirse bir çok sınava saatlerce King oynarak hazırlanırdık :) Daha evvel hiç oynamamışlar için de hemen belirtmek de fayda var ki King, kozlu oyunlar içinde en zevklisi ve şansa en az dayalı olanıdır. Hatta çoğu kişi tarafından Briç'e geçiş için son basamak kabul edilir.
King, daha evvel Okey'i ve Batak'ı geliştiren Adikus.com tarafından hazırlanmış. Maalesef King de, Okey ve Batak gibi henüz multiplayer değil. Sadece iPhone'a karşı oynanabiliyor. Fakat şöyle bir müjde vereyim ki Okey'in internet üzerinden diğer oyunculara karşı oynanabilir versiyonunun testi halen devam ediyor. Çünkü gönüllü testlerinde ben de yer alıyorum. Umarım kısa süre içerisinde Okey Online'ı, ardından da King Online'ı App Store'da görürüz :)
Her ne kadar multiplayer olmasa da vakit geçirmek adına iPhone'da King, zevkle oynanıyor. Oyunun arayüzü oldukça basit ve kullanışlı. Daha evvel King oynamış herhangi biri kolayca oynayabiliyor.
Tabii King bilmeyenlerin de önce oyunun kurallarını öğrenmesi gerekiyor. Ben bu uygulamayı özellikle King öğrenmeye yeni başlayanlara ya da başlamak isteyenlere öneriyorum. Oyun tam öğrenmeden ustaların oynadığı bir masada şamar oğlanı olmak pek hoş olmuyor :) ama pratik yapmadan da King öğrenilmiyor. Dolayısıyla http://tr.wikipedia.org/wiki/King adresinden oyunun kurallarını öğrenip, iPhone uygulamasıyla da pratik yapabilirsiniz.
King, App Store'da 2.99$'a satılıyor. Eğer hoşunuza gittiyse aşağıdaki linki kullanarak uygulamayı indirebilirsiniz.
Not: Okey'in uzun bir aradan sonra App Store'da yeni bir güncellemesi (update) yayınlanmış. Eğer Okey'in daha evvelden yüklediyseniz ücretsiz olarak aşağıdaki güncellemeleri yükleyebilirsiniz:
- yeni efektler
27 Temmuz 2009 Pazartesi
King de Artık iPhone'da
Posted by Mustafa Tan at 11:28 9 comments
Labels: App Store, Oyunlar, Uygulamalar
20 Haziran 2009 Cumartesi
3.0'da iPod ve Oyun Keyfi Birarada
Bildiğiniz gibi 3.0 öncesi versyionlarda, App Store'dan indirdiğimiz uygulamaları çalıştırırken aynı anda iPod'daki müziklerimizi rahatça dinleyemiyorduk. Çünkü çalıştırdığımız uygulama da cihazın ses ve müzik özelliklerini kullanıyorsa iPod'la çakışma yapıyordu. Bu sorun özellikle oyunlarda sıkıntı oluyordu.
3.0 ile birlikte ise Apple geliştiricilere, uygulama içinden iPod'daki şarkılarımıza erişim ve onları oynatma imkanı verdi. Ben de bu vesileyle bu tip uygulamaların ilkelerinden olan "a bugs defense" oyununu tanıtayım istedim.Bu arada yazılarımı eskiden beri takip edenler benim "Tower Defense" diye tabir edilen bu tip oyunları (FieldRunners, TapDefense, vs.) çok sevdiğimi hatırlayacaktır. Bu yüzden ne zaman bu türde bir oyuna denk gelsem mutlaka bir gözatarım. Dolayısıyla oyun içinde müzik olayını özellikle ararken değil de a bugs defense'i incelerken denk geldim.
Oyun'un navigasyonu oldukça basit ve kolay. Bu tip oyunlara aşina olanların oyunun mantığını çözmesi kısa sürüyor. Gerçi bölümleri geçmek hiç kolay olmuyor her bölüm için ciddi ciddi kafa yormak gerekiyor. Oyun içinde iPod parçalarımızı çalmak için ise ana menüdeki "option" seçeneği kullanılıyor.Option'a tıkladığımızda açılan menüdeki nota sembolüne tıkladığımızda ise aşağıdaki ekran görüntüsündeki gibi iPod ekranı geliyor karşımıza ve bu ekrandan oyun oynarken çalınmasını istediğimiz parçaları seçiyoruz tek tek. İşin en güzel tarafı iPod ekranı uygulama kapanmadan iPod karşımıza çıkıyor ve işimiz bitip sağ üst köşedeki "Bitti" seçeneğine tıkladığımızda hemen tekrar oyuna dönüş yapıyoruz.
Yukarıdaki ekran muhtemelen diğer uygulamalarda da aynı şekilde standart olacak. Fakat her geliştirici uygulama içerisindeki müzik kontrollerini kendisi farklı şekilde uygulayacak. Örneğin bu oyunda o an çalan parçayı istediğimiz zaman durdurup tekrar çalmamız sağlayan kontrol, ekranın sağ üst köşesine yerleştirilmiş.
3.0 versiyonuna geçmiş olanlar yeni oyunlarda veya daha evvel indirdikleri oyunların yeni versiyonlarında bu özellikle sık sık karşılaşacaklar. Bu yüzden şimdiden paylaşayım istedim. Bu arada ilginiz çektiyse "a bug defense" App Store'dan aşağıdaki link kullanılarak 0.99$'a indirilebiliyor.
Not: Eğer 3.0'a geçmeden yukarıdaki gibi 3.0 gerektiren uygulamaları yüklemeye çalışırsanız dah evvel "App Store'da Not Compatible Mesajı" başlıklı yazımızda açıkladığımız mesajla karşılaşır ve uygulamayı yükleyemezsiniz.
Posted by Mustafa Tan at 11:20 3 comments
Labels: App Store, iPhone 3.0, iPod, Oyunlar
3 Mayıs 2009 Pazar
Flower Garden ile Cebinizde Çiçek Yetiştirin
Çiçek yetiştirmenin ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Farklı cinslerdeki çiçekler doğal olarak farklı ilgi ve özen gerektiriyor. Fakat geçenlerde App Store'da yerini alan Flower Garden isimli uygulama ile iPhone'da sanal olarak çiçek yetiştirmek o kadar zor değil :) Tabii hiç bir sanal uygulama mis gibi kokan bir çiçeğin yerini alamasa da, gerçeğini yetiştirmeye imkan bulamayanlar için bu tip uygulamalar eğlenceli vakit geçirme imkanı sunuyor.
Flower Garden, çeşitli çiçek tohumlarını kullanarak bize saksıda çiçek yetiştirmemize imkan sunuyor. Uygulamanın kullanımı aslında oldukça kolay. Çiçeklerin çeşidine göre onları düzenli bir şekilde suluyoruz ve büyüyenlerinden kesip buketler oluşturup arkadaşlarımıza gönderiyoruz.


Sulama işlemi sağ üst köşedeki su damlacığı şeklindeki seçenek kullanılarak yapılıyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta bazı çiçeklerin çok fazla su istemesi, bazıların da aşırı suda bozulması. Bunun için ekranın en üstünde yer alan ve biz sulama düğmesine tıkladığımızda sağa doğru hareket eden imlecin hep yeşi bölgede kalmasını sağlamamız gerekiyor. Kırmızı bölge susuzluktan çiçeğin kuruyacağını, sarı bölge de bol sudan bozulacağını gösteriyor.


Bir saksıdan diğerine geçmek için parmağımızla ekranı sağa sola kaydırabiliyor ya da ekranın sol alt köşesindeki seçeneği kullanabiliyoruz. Bahçe (Garden) menüsünde iken sol üst köşedeki "i" seçeneğine tıklayarak arka plandaki kuş seslerinin yerinin harika bir müziğin almasını sağlayabiliyoruz. Bir de bu ekranda arkadaşlarımıza buket gönderebilmemiz için ismimizi ve mail adresimizi girmemiz gerekiyor.


Oyunda toplam 12 saksı ve 20'nin üzerinde çiçek tohumu (Seed) bulunuyor. Fakat tüm tohumları hemen kullanamıyoruz. Mevcut tohumlardan çiçekler büyüttükçe ve bu çiçeklerden arkadaşlarımıza buket yapıp gönderdikçe yeni tohumlar açılıyor.


Yukarıda bahsettiğim sulama konusunda olduğu gibi büyümü hızları da çiçekten çiçeğe değişiyor. Bazı çiçekler hemen büyürken bazı çiçeklerin büyümesi günler alabiliyor. Bu bilgiler de zaten tohumlar üzerinde yer alıyor. Bu yüzden bazı terimlerin türkçe karşılıklarını faydalı olması açısından aşağıda paylaştım:
Care (Bakım) : Piece Of Cake (Çok Kolay) , Easy (Kolay), Moderate (Orta)
Growth (Büyüme) : Instant! (Hemen) , A few hours (Bir kaç saat) , Overnight (Bir gece)
Quantity (Miktar) : Many (Çok) , A few (Bir kaç tane) , Lots and lots (Çok fazla)


Her bir saksıdan kestiğimiz çiçekler bir bukette (Bouquet) toplanıyor ve bu buketi mail ile yolladığımızda sıfırlanıyor. Buket resmini arkadaşlarımıza maalesef direk gönderemiyoruz. Apple resim gibi eklentilerin uygulama içinden mail programına geçişine izin vermediği için, buket resimleri uygulamayı geliştiren firmanın sunucuları üzerinden arkadaşlarımıza yollanıyor.
Flower Garden bence 2.99$'lık fiyatını sonuna kadar hak eden çok hoş bir uygulama. Eğer beğendiyseniz aşağıdaki linki kullanarak App Store'dan indirebilirsiniz. Tabii iPhone'unuzun versiyonunun en az 2.2 olması gerekiyor.

Not: Eğer uygulama hakkında biraz daha bilgi almak isterseniz bu linkteki Youtube videolarana bir göz atabilirsiniz. Youtube yasağından dolayı PC'nizde izleyemiyorsanız iPhone'nuzdaki YouTube uygulamasını kullanabilirsiniz. YouTube'da "flower garden iphone" diye aratınca hemen çıkıyor.
Posted by Mustafa Tan at 13:15 0 comments
Labels: App Store, Oyunlar, Uygulamalar
2 Mayıs 2009 Cumartesi
Underworlds ile iPhone'da Diablo Kalitesinde RPG
RPG (Rol Yapma Oyunları) tarzındaki oyunları sevenler bir dönem çok popüler olan Diablo'yu ve Ultima'yı hatırlayacaklardır. Geçenlerde Underworlds ismindeki iPhone oyunundan Diablo ve Ultima tarzında ve tadında diye bahsedildiğini görünce önce şüpheyle yaklaştım. iPhone'un çok iyi bir oyun konsolu olduğunu bilmeme rağmen bu tür oyunların akıcı ve zevkli bir şekilde oynanacağı konusunda endişelerim oldu hep. Bir de oyunun App Store'da 4.99$'a satılması nedeniyle acaba alsam mı almasam mı diye de bir süre kararsız kaldım.
Fakat oyunu indirip oynamaya başlayınca pişman olmayacağımı hemen anladım. Underworlds, hikayesi, akıcılığı ve zengin içeriği ile bence iPone için geliştirilmiş en başaırılı RPG'lerden biri. Özellikle daha evvel Diablo veya Ultima oynamış ve bu tip oyunların ingilizce terminolojisine alışık olanların çok çabuk uyum sağlayacakları bir RPG.
Underworlds, diğer klasik RPG oyunlarında olduğu gibi öncelike bir karakter ve zorluk derecesi seçim ekranı ile başlıyor. Oyunda ayrıca kılıç, kalkan, zırh, takı, vs. gibi farklı özelliklerde malzemeler bulunuyor ve malzemeleri öldürdüğümüz yaratıklardan elde (loot) edebiliyoruz. Ayrıca bu malzemeleri "Teleport Charm" kullanarak oyunun en başında tanıştığımız satıcıya satabiliyor ya da yeni malzemeler alabiliyoruz.
Oyunda ayrıca, her seviye (level) atladığımızda, karakterimizin özelliklerine göre dağıtabildiğimiz stat ve özel yetenek puanları da mevcut. Her level'da 5 stat, 1 tane de özel yetenek puanı kazanıyoruz.
Ben genelde bu özel yetenek puanını, aşağıdaki ekran görüntüsündeki gibi aynı anda birden fazla yaratığa saldırmaya imkan veren "Berserk" yeteneğinde kullandım. Tabii bu yetenekleri arka arkaya sürekli kullanamıyoruz. Tekrar kullanılabilir olması için bir süre geçmesi gerekiyor.
Karakterimizin yönetilmesi de oldukça kolay yapılmış. Karakterin hareketi için ekrana, savaştırmak için sağ alt köşedeki "Action" seçeneğine, öldürdüğümüz yaratıklardan düşenleri toplamak için de "Loot" seçeneğini kullanıyoruz.
Karakterimizin üstündeki kıyafetlerde bulunan çeşitli özellikler de oyuna epey zenginlik katmış. Ayıca oyundaki otomatik kaydetme (Auto Save) ve manuel kayıt özelliği çok iyi olmuş. İstediğimiz zaman oyunu kapatıp kaldığımız yerden devam edebiliyoruz.
Oyundaki Quest'ler de öyle bıktırıcı zorlukta değil. Sadece başlarda, oyunun mantığını çözünceye kadar bazen takıldığımız oluyor. Özellikle karanlık zindanlardaki gizli kapıları veya anahtarları bulmak için. Eğer bu konuda yardıma ihtiyacınız olursa çekinmeyin :)
Sonuç olarak 47.3 MB.'lık büyüklüğündeki ve 4.99$.'lık Underworlds, gerçekten muhteşem. Oyunun her aşamasında yeni yaratıklar ve yeni zindanlar karşımıza çıkıyor dolayısıyla oyun kendini çok tekrar etmediği için hemen sıkılmıyoruz. Eğer oyun firmaları bu tip oyunlar çıkarmaya devam eder, bir de bunları internet üzerinden birden fazla oyuncuya (multiplayer) karşı oynanabilir hale getirirlerse, iPhone kısa sürede akıllı telefon pazarınının lideri olduğu gibi oyun konsolu piyasasının da lideri olur.
App Store'da şu an Underworlds'un 1.0 sürümü mevcut fakat birçok iyileştirmenin ve yeni özelliğin bulunduğu 1.1 sürümü de çok yakında çıkacakmış. Aşağıdaki linki kullanarak Underworlds'u indirebilirsiniz:

Not: Underworlds şu an için tek kişilik bir oyun, multiplayer özelliği yok ama umarım yaparlar :)
Posted by Mustafa Tan at 15:45 2 comments
Labels: App Store, Oyunlar, Uygulamalar
13 Nisan 2009 Pazartesi
Catcha Mouse 2 ile Wi-Fi Köşe Kapmaca
Geçtiğimiz ay App Store'da ücretsiz oyun kategorisinde üst sıralara yerleşen, kapanlarımızla şirin fareyi köşeye sıkıştırmaya çalıştığımız Catcha Mouse oyununu hatırlamayan yoktur herhalde. O zaman tanıtma fırsatı bulamadığım Catcha Mouse'un bugün, Wi-Fi üzerinden oynanabilen ve yeni bölümler içeren multiplayer versiyonunu görünce paylaşmadan edemedim.
Aynı ilkinde olduğu gibi bu versiyonda da görsel efektler ve sesler şahane. Ayrıca bu versiyonda da tek başımıza oynayabileceğimiz 3 zorluk derecesinde toplam 200'ün üzerinde yeni seviye (level) mevcut.
Catcha Mouse 2'nin ilkinden ayıran en büyük özelliği ise, Wi-Fi üzerinden aynı lokal ağdaki diğer bir iPhone kullanıcısına karşı oynama imkanı vermesi. Hem de Multiplayer olan adlandırılan bu modda bir kişi fareyi yönetirken, diğeri kapanları yönetiyor. Bunun için aynı Wi-Fi ağına bağlı her iki iPhone kullanıcısı "Options" menüsünden "Multiplayer" seçeneğini "ON" konumuna getiriyor ve Fare olmak isteyen de "Play as Mouse" seçeneğini "ON" konumuna getiriyor.
"BACK" seçeneğini kullanarak ana menüye dönen iki kullanıcı da bu sefer "NEW" seçeneğine tıklıyorlar ve listede karşılarına rakiplerinin cihaz isimleri çıkıyor. Herhangi bir tanesinin rakibinin seçmesiyle oyun otomatik olarak başlıyor.
Ayarlar (Options) menüsünde bir de zorunlu olmayan Facebook Connect seçeneği var ki bu sayede oyunda geçtiğimiz seviyeler (level) Facebook'taki hesabımız ve statusumuza yansıyabiliyor. Tabii bu seçeneğin internet üzerinden Catcha Mouse oynama ile hiçbir ilgisi bulunmuyor. Oyun maalesef sadece Wi-Fi üzerinden oynanabiliyor.
İki kişilik moddayken el bize geçtiğinde ekranın en altında "Your turn" ifadesi çıkıyor. Ayrıca sağ alt köşedeki "W" kaç el kazandığımızı, "L" de kaç el kaybettiğimizi gösteriyor.
Catcha Mouse'u daha evvel hiç oynamadıysanız mutlaka bu linkteki ücretsiz olan ilk versiyonu bir oynayın. Eğer ilk versiyonu oynadıysanız ve beraber oynayabileceğiniz bir arkadaşınız var ise de Catcha Mouse 2'yi mutlaka oynayın derim. 0.99$'a satılan Catcha Mouse 2'yi aşağıdaki linki kullanarak indirebilirsiniz.
Not: Daha evvel tanıttığımız iPong oyununun, ücretsiz ve türkçe olan Top Avı isminde basit bir versiyonu yayınlanmış. Bu bahaneyle paylaşayım istedim.
Posted by Mustafa Tan at 00:25 2 comments
Labels: App Store, Oyunlar, Uygulamalar
29 Mart 2009 Pazar
Parallel Kingdom ile Lokasyon Bazlı MMORPG
Uzun bir bekleyişten sonra aylardır sadece Amerika'daki iPhone ve Android kullanıcılarının oynayabildiği Parallel Kingdom, dün itibariyle artık tüm dünyaya açıldı. Bu yüzden de büyük bir heyecanla iPhone gibi cihazlara özel bu oyunu paylaşmadan edemedim.
Yazılarımızı takip edenlerin ne kadarı, MMORPG (Massively Multiplayer Online Role Playing Game) diye adlandırılan ve internet üzerinden onbinlerce kullanıcı ile birlikte aynı anda oynanan, rol yapma oyunlarına aşina bilemiyorum. Bu yüzden yazının başlığında da geçen Parallel Kingdom (kısaca PK) herkesi benim kadar heyecanlandırmayabilir :)
PK'nın konsept olarak aslında bildiğimiz MMORPG oyunlarından bir farkı yok. Fakat oynanış açısından harita olarak gerçek dünyayı kullanıyor olmasından dolayı çok farklı. Bildiğiniz gibi klasik MMORPG oyunlarında harita dahil tüm dünya sanaldır. Evimizde oturduğumuz yerden, oyundaki tüm sanal dünyayı dolaşırız. PK'da ise tüm dünyayı keşfetmek için fiziksel olarak yer değiştirmemiz gerekiyor. Bunun için de doğal olarak diğer bazı uygulamalarda olduğu gibi lokasyon bilgimiz kullanılıyor.
Bu arada bulunduğumuz bölgedeki haritanın her köşesine gitmek için, elimizde iPhone, sokak sokak tabii ki dolaşmıyoruz :) PK, lokasyon servisinin döndüğü koordinatı baz alarak, belli bir yarı çaptaki alanı oturduğumuz yarden dolaşmamıza izin veriyor. Bu sayede bu alandaki yaratıklara saldırabiliyor, ya da hammadde toplayabiliyoruz. Bir de oyun kurgusunda yer alan "Roc feathers" harcayarak, davet (invite) yöntemi ile dünya üzerindeki başka noktalara seyahat imkanı da oluyor. Bununla ilgili PK blog'unda çok güzel bir paylaşım da yapılmış.
Tabii ki civardaki yaratıklar ve hammaddeler bitince fiziksel olarak yer değiştirmeden pek bir şey yapamıyoruz. Dolayısıyla tüm gün tek bir lokasyonda takılıyorsanız, PK size göre değil. Fakat bu özellik sayesinde diğer MMORPG oyunlarında olduğu gibi saatlerce oyuna takılıp kalmıyorsunuz. (Bu arada merak edenler için paylaşayım klasik bir MMORPG oyuncusu bir oturuşta 4-5 saat oyun oynar hiç kalkmadan)
PK'nın zengin bir menüsü ve diğer oyuncularla etkileşim imkanı bulunuyor. Örneğin Players menüsünden en iyi ve online oyuncuların listesini görebiliyoruz. Ayrıca "Regional" başlığı altında çevremizdeki (sanırım Türkiye çapında) oyuncular listeleniyor.
Oyunda ayrıca Global ve Map Chat imkanı ve de bir oyuncuya direk mesaj atma özelliği bulunuyor. Ayrıca diğer oyuncular bir aktiviteye davet edilebiliyor.
PK'daki "item" kavramı da oldukça gelişmiş. Öldürdüğümüz yaratıklardan veya ağaçlardan item'lar düşüyor. Bu item'ları upgrade edebiliyoruz, ya da diğer item'lar ile birleştirip yeni malzemeler elde edebiliyoruz. Oyun'da ayrıca bina yapma ve silahları tamir gibi özellikler de bulunuyor. Özellikle ev'e çok ihtiyaç duyuluyor çünkü oyunu kapattığımızda karakterimiz en son bıraktığımız noktada saldırılara açık bir şekilde kalıyor.
Parallel Kingdom, diğer MMORPG oyunları gibi ingilizce. Oyunu öğrendikten sonra olmasa bile özellikle başlangıç aşamasında orta seviye ingilizce biliyor olmak çok faydalı oluyor. Örneğin aşağıdaki bu linkteki oyun klavuzu ingilizce ve bu klavuz sayesinde oyun çok kısa sürede öğreniliyor.
PK'ya kayıt da oyun içerisinden ücretsiz olarak yapılabiliyor ve aşağıdaki link kullanılarak App Store'dan ücretsiz olarak indirilebiliyor. PK'yı hem iPhone 3G, hem de ilk nesil iPhone kullanıcıları oynayabilir.
Oyunla ilgili faydalı bazı linkleri de aşağıda ayrıca paylaştım:
PK Web Site : http://www.parallelkingdom.com
PK Guide : http://guide.parallelkingdom.com
PK Forum : http://forum.parallelkingdom.com
PK Blog : http://blog.parallelkingdom.com
Posted by Mustafa Tan at 12:15 3 comments
Labels: App Store, Oyunlar, Uygulamalar
19 Mart 2009 Perşembe
iPong ile Balon Avı
Yaşı 30'un üzerinde olanlar eski Atari oyunlarını hatırlayacaklardır. Benim favorilerimden bir tanesi de, ekranda zıplayan balonları, tavana doğru attığımız halatla patlatarak bitirmeye çalıştığımız oyundu. Bir arkadaşımla birlikte o kadar oynanamıza rağmen nedense ismi aklımda kalmamış :)
İşte bu klasik oyunun benzerini, Murat Sudan ve Erdinç Taşkın isimli iki geliştirici iPhone'a taşımış. Bildiğiniz gibi bu aralar Türk geliştiriciler tarafında sürekli yeni uygulamalar yayınlanıyor. Bu yüzden de hepsini tanıtma imkanımız, zaman kısıtından dolayı olmuyor. Fakat iPong! diğer uygulamalara göre çok daha farklı ve orijinal olduğu için tanıtmadan edemedim.
iPong! ücretli olduğu ve yabancı iPhone kullanıcılarını da hedeflediği için ingilizce olarak hazırlanmış. Oyunu ilk çalıştırdığımızda karşımıza standart bir menü çıkıyor ve Play tuşuna tıklayarak oyuna başlıyoruz. Oyunda amaç balonların adamımıza çarpmasına engel olarak yukarı doğru fırlattığımız halatla balonları patlatmak. Halatımız balonlara her deydiğinde balonlar ikiye bölünerek çoğalıyorlar ama aynı zamanda küçülüyorlar.
Balonlar belli bir küçüklüğe geldikten sonra da tamamen yok oluyorlar. Ekrandaki tüm balonlar patladıktan sonra da bir sonraki seviyeye geçiliyor. Bazen de balonların içinden bonus cisimler çıkıyor ve bu cisimler çok işe yarıyor. Ekranın sağ alt köşesindeki "Fire" düğmesi ile halatımızı fırlatıyor, sol alt köşedeki mavi barı kullanarak da adamımızı yönlendiriyoruz.
Oyun toplam 30 seviyeden oluşuyor ve seviye ilerledikçe balonlardan kaçmak zorlaşıyor. iPong! bu yönüyle oyun zevkli olduğu kadar zorlu oluyor.
Ekranın sağ üst köşesindeki seçenekleri kullanarak elimizi durdurabiliyor veya tamamen bitirebiliyoruz. Ana menüdeki "Options" seçeneğini kullanarak da adamımızı oyunun sesini kapatabiliyor veya adamımızı hareket ettirme yöntemini değiştirebiliyoruz.
Oyuna geliştiricileri tarafından epey emek harcanmış, fakat en büyük eksikliği oyun içi menülerinin ve açıklamaların hep ingilizce olması. Bir de oyunun sadece ilk bölümlerini ücretsiz bir versiyonu olsaydı çok güzel olurdu. Eğer iPong! ilginizi çektiyse 2.99$'a aşağıdaki linki kullanarak App Store'dan indirebilirsiniz. Ya da isterseniz bu linkteki sadece 3 seviye içeren, türkçe ücretsiz versiyonuna da göz atabilirsiniz.

Posted by Mustafa Tan at 21:45 7 comments
Labels: App Store, Oyunlar, Uygulamalar